Hüdayim GÜLER - Dostça
Köşe Yazarı
Hüdayim GÜLER - Dostça
 

KOMŞUSU AÇ İKEN.....!!!

  Yine, yeni bir kurban bayramı öncesindeyiz. Dinimiz gereği kurban kesme şartlarını taşıyanların kurbanda kesecekleri kurbanlıkları satın alma gibi güzel ve tatlı telaşlarına şahit oluyoruz. Bu telaşlar kurbanını bizzat kendisi kesecek olanların telaşı. Birde vekalet vererek kesecek olanların kurbanlarına talip olma yarışı içersinde olan Dernek,Vakıf,cemaat ve daha bir sürü adını bilmediğimiz vasıfda topluluklar var. Sizlerinde malum olduğunuz üzere, Dinimiz için önemli olan iki tane dini bayramımız var..Bunlar Ramazan ve Kurban bayramlarıdır. Ramazan bayramında vatandaşların fitre ve zekatlarına, kurban bayramında ise vekaletle kurban kestireceklerin kurbanları talip olma yarışına katılan bu Dernek, Vakıf ve ne oldugu belli olmayan cemaatlarin telaşlarına ve mücadelelerine her sene ibretle şahit oluyorum. Nedir bunların bu kadar yardım etmeye düşkünlükleri, nedir bu kadar azimli ve sistemli çalışmaları.Temelde amaç, yoksul insanlara yardım etmek, onların yeme ve içme ihtiyaçlarını karşılamak gibi gözüküyor...ama insanların ihtiyaçları sadece yeme ve içmeden ibaretmi...? ya diğer ihtiyaçları...mesela okuma,öğrenme,sağlık bunlar temel ihtiyaç değilmi..? Ve asıl soru şu....! Neden genelde yurt dışı...? neden taaaa afrikadaki yoksul Ülke insanları..? Hadi diyelim ramazanda topladığın fitre ve zekat paraları ile bu yoksul insanlara giyecek,içecek,ilaç falan aldın...Kurbanda vekaletini aldığın vatandaşların kurban etlerini dağıttın...Bunlar bu insanları kaç gün idare edecek..? nereye kadar idare edecek....? bu ne kadar böyle devam edecek..? Taşıma suyla değirmen ne kadar dönecek..? İlk etapda ve karşıdan bakınca mantıklı ve makul gibi görünen bu davranışlar insanın aklına başka sorularıda beraberinde getiriyor. -Bu insanları bu şekilde hazıra alıştırmak ne kadar doğrudur.hazır balık vermek ile balık tutmasını öğretmek konusu neden gündeme gelmez ve öğretilmez. -Bu kısır döngü nereye kadar devam eder..? -En tehlikeli durum ise bu yardımlaşmaların RANT çıkarına ve kavgasına dönüşmüş veya dönüşüyor olmasıdır. Bugün kurban öncesi kurbanlık hayvan piyasası büyükbaş hayvanlarda 7 hisseli bir kurbanlığın hisse bedeli en düşük 1200 TL den başlayıp ucu açık olarak yükseliyor.Küçükbaş kurbanlıklar ise 1000 tl.den başlıyor. İyide radyodan duyduğum bir derneğin reklamında vekaleten kurban kesmek 500 TL olarak söyleniyor..Bu nasıl oluyor böyle.Biri bana bunu izah etsin lütfen...!!! Nasıl ki...; Ramazan öncesi, ramazan ile özdeşen pideye durduk yerde zam yapılıyorsa, nasıl ki Peygamber efendimiz (SAV) orucunu hurmayla açardı, hurma ile oruç açmak sevaptır diyerek 10 TL.lik hurmayı ramazanda 30 TL ye millete satılıyorsa.. Kurbanda da 5000 TL olan büyükbaş kurbanlık 7-8 bin lira, 1000 TL olan küçükbaş kurbanlığa 1500-2000 TL fiyat istenerek fırsatcılık yapılmaktadır.. Bunu anlamak için, kurbanda aldığınız bir kurbanlığın, aynı vasıflarda olanını,kurban sonrasındaki fiyatını karşılaştırın aradaki farkı göreceksin.. Bizler için çok hassas bir konu olan Dinimizin yardım etme Ayet ve Hadislerinin RANT,haksız kazanç ve çıkar elde etme konularına alet edilmeye çalışıldığını anlamak için müneccim olmaya gerek olmadığını anlamak lazımdır. Mesela..; ramazan ve kurban bayramında mantar gibi ortaya çıkan bu Dernek,Vakıf ve Cemaatlerin neden sadece parasal konularda bu kadar iştahlı olduğunu hiç düşündünüzmü..? İnsanlık dramı sadece açlık mı....bu ihtiyaç giderildiğinde yoksul insanlar mutlu ve refah düzeyinemi geliyor...? Örneğin..; bu saydığım yardım kuruluşları neden terörle mücadele için veya çağımızın en büyük tehlikesi olan uyuşturucu kullanımı ile mücadele etmez...? Bunlara neden fitre..zekat ve vekaletle kurban kesimi eylemleri kadar ciddi çalışmalarda bulunmazlar...? Düşünün bakalım....bunun cevabını bulabilecekmisiniz.... Ben size söyleyeyim mi.....Çünkü onlarda RANT YOKKK.... Birde şimdi bu cevap üzerinden düşünün ve taşları yerlerine koymaya çalışın bakalım...ortaya nasıl bir tablo çıkacaktır. Ben diyorum ki....; Devletin Resmi Kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığının da her sene bir yardım ve vekaletle kurban kesme faaliyeti bulunmaktadır.Diyanet bu dini yardınlaşma ve vekaletle kurban kesme işini kendisinin dışındaki bu tür Dernek,Vakıf ve cemaatlere bırakmadan üstlenmesi gerekir. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı ciddi bir çalışma başlatmalıdır.Hacca gidenlerin orada kesecekleri kurbanlar için kasap tedarikine kadar her şeyi üstlendiği gibi buna benzer bir organizasyonu Türkiyede vekaleten kurban kestirecek vatandaşlar içinde yapmalıdır. Ülkemizin bu günlerde içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların ve halkımıza yansıyan hayat pahalılığının had safhada olduğunu ve açlık sınırı ile alınan üçretlerin arasındaki ucurumun giderek açıldığıda göz önünde bulundurulduğunda, geçmiş yıllarda kesilen kurban sayısında aşırı derecede azalma olduğu görülmektedir. Bu, şu demektir..Ekonomik dengesizlik nedeniyle bozulan geçim sıkıntısının yarattığı imkansızlıklar nedeniyle kurban kesemeyen ailelerin çoğaldığı anlamına gelmektedir. Buradan başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere diğer yardım kuruluşlarına seslenmek istiyorum....; Peygamber efendimiz (SAV) 'de buyurduğu gibi ''Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir'' Hadisi şerifi gereğince önce kendi insanımızdan, bu vatan toprakları üzerinde yaşayan, bu vatanın birliği, bütünlüğü için şehit olanların yakınları, bu vatan uğruna gazi olanlar, askerliği yapanlar, bu devlete vergisini verenler kısacası bu vatanın asıl sahiplerine kurban yardımını ön planda tutmalarını,öncelik tanımaları gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Nasıl ki durgun suya atılan bir taşın çıkardığı halkalar küçükden başlayarak büyüyorsa kurban adak ve paylarımızda önce en yakınlarımızdan başlamak üzere dağıtılmasına önem verilmeldir. Kutladığımız tüm Dini ve Milli bayramlarımız, Ülke insanımızın birlik ve beraberliğinin pekiştirilmesi dostluk,kardeşlik ve hep birlikteliğimizin hatırlanması açısından en önemli günler olduğunun bilinci ile Başta okuyucularımız olmak üzere herkesin kurban bayramını en içden duygularla kutlar,Hayırlı bayramlar dilerim.
Ekleme Tarihi: 06 Ağustos 2019 - Salı
Hüdayim GÜLER - Dostça

KOMŞUSU AÇ İKEN.....!!!

 
Yine, yeni bir kurban bayramı öncesindeyiz. Dinimiz gereği kurban kesme şartlarını taşıyanların kurbanda kesecekleri kurbanlıkları satın alma gibi güzel ve tatlı telaşlarına şahit oluyoruz.
Bu telaşlar kurbanını bizzat kendisi kesecek olanların telaşı. Birde vekalet vererek kesecek olanların kurbanlarına talip olma yarışı içersinde olan Dernek,Vakıf,cemaat ve daha bir sürü adını bilmediğimiz vasıfda topluluklar var.
Sizlerinde malum olduğunuz üzere, Dinimiz için önemli olan iki tane dini bayramımız var..Bunlar Ramazan ve Kurban bayramlarıdır.
Ramazan bayramında vatandaşların fitre ve zekatlarına, kurban bayramında ise vekaletle kurban kestireceklerin kurbanları talip olma yarışına katılan bu Dernek, Vakıf ve ne oldugu belli olmayan cemaatlarin telaşlarına ve mücadelelerine her sene ibretle şahit oluyorum.
Nedir bunların bu kadar yardım etmeye düşkünlükleri, nedir bu kadar azimli ve sistemli çalışmaları.Temelde amaç, yoksul insanlara yardım etmek, onların yeme ve içme ihtiyaçlarını karşılamak gibi gözüküyor...ama insanların ihtiyaçları sadece yeme ve içmeden ibaretmi...? ya diğer ihtiyaçları...mesela okuma,öğrenme,sağlık bunlar temel ihtiyaç değilmi..?
Ve asıl soru şu....! Neden genelde yurt dışı...? neden taaaa afrikadaki yoksul Ülke insanları..?
Hadi diyelim ramazanda topladığın fitre ve zekat paraları ile bu yoksul insanlara giyecek,içecek,ilaç falan aldın...Kurbanda vekaletini aldığın vatandaşların kurban etlerini dağıttın...Bunlar bu insanları kaç gün idare edecek..? nereye kadar idare edecek....? bu ne kadar böyle devam edecek..? Taşıma suyla değirmen ne kadar dönecek..?
İlk etapda ve karşıdan bakınca mantıklı ve makul gibi görünen bu davranışlar insanın aklına başka sorularıda beraberinde getiriyor.
-Bu insanları bu şekilde hazıra alıştırmak ne kadar doğrudur.hazır balık vermek ile balık tutmasını öğretmek konusu neden gündeme gelmez ve öğretilmez.
-Bu kısır döngü nereye kadar devam eder..?
-En tehlikeli durum ise bu yardımlaşmaların RANT çıkarına ve kavgasına dönüşmüş veya dönüşüyor olmasıdır.
Bugün kurban öncesi kurbanlık hayvan piyasası büyükbaş hayvanlarda 7 hisseli bir kurbanlığın hisse bedeli en düşük 1200 TL den başlayıp ucu açık olarak yükseliyor.Küçükbaş kurbanlıklar ise 1000 tl.den başlıyor. İyide radyodan duyduğum bir derneğin reklamında vekaleten kurban kesmek 500 TL olarak söyleniyor..Bu nasıl oluyor böyle.Biri bana bunu izah etsin lütfen...!!!
Nasıl ki...; Ramazan öncesi, ramazan ile özdeşen pideye durduk yerde zam yapılıyorsa, nasıl ki Peygamber efendimiz (SAV) orucunu hurmayla açardı, hurma ile oruç açmak sevaptır diyerek 10 TL.lik hurmayı ramazanda 30 TL ye millete satılıyorsa..
Kurbanda da 5000 TL olan büyükbaş kurbanlık 7-8 bin lira, 1000 TL olan küçükbaş kurbanlığa 1500-2000 TL fiyat istenerek fırsatcılık yapılmaktadır..
Bunu anlamak için, kurbanda aldığınız bir kurbanlığın, aynı vasıflarda olanını,kurban sonrasındaki fiyatını karşılaştırın aradaki farkı göreceksin..
Bizler için çok hassas bir konu olan Dinimizin yardım etme Ayet ve Hadislerinin RANT,haksız kazanç ve çıkar elde etme konularına alet edilmeye çalışıldığını anlamak için müneccim olmaya gerek olmadığını anlamak lazımdır.
Mesela..; ramazan ve kurban bayramında mantar gibi ortaya çıkan bu Dernek,Vakıf ve Cemaatlerin neden sadece parasal konularda bu kadar iştahlı olduğunu hiç düşündünüzmü..?
İnsanlık dramı sadece açlık mı....bu ihtiyaç giderildiğinde yoksul insanlar mutlu ve refah düzeyinemi geliyor...?
Örneğin..; bu saydığım yardım kuruluşları neden terörle mücadele için veya çağımızın en büyük tehlikesi olan uyuşturucu kullanımı ile mücadele etmez...? Bunlara neden fitre..zekat ve vekaletle kurban kesimi eylemleri kadar ciddi çalışmalarda bulunmazlar...?
Düşünün bakalım....bunun cevabını bulabilecekmisiniz....
Ben size söyleyeyim mi.....Çünkü onlarda RANT YOKKK....
Birde şimdi bu cevap üzerinden düşünün ve taşları yerlerine koymaya çalışın bakalım...ortaya nasıl bir tablo çıkacaktır.
Ben diyorum ki....;
Devletin Resmi Kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığının da her sene bir yardım ve vekaletle kurban kesme faaliyeti bulunmaktadır.Diyanet bu dini yardınlaşma ve vekaletle kurban kesme işini kendisinin dışındaki bu tür Dernek,Vakıf ve cemaatlere bırakmadan üstlenmesi gerekir.
Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı ciddi bir çalışma başlatmalıdır.Hacca gidenlerin orada kesecekleri kurbanlar için kasap tedarikine kadar her şeyi üstlendiği gibi buna benzer bir organizasyonu Türkiyede vekaleten kurban kestirecek vatandaşlar içinde yapmalıdır.
Ülkemizin bu günlerde içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların ve halkımıza yansıyan hayat pahalılığının had safhada olduğunu ve açlık sınırı ile alınan üçretlerin arasındaki ucurumun giderek açıldığıda göz önünde bulundurulduğunda, geçmiş yıllarda kesilen kurban sayısında aşırı derecede azalma olduğu görülmektedir.
Bu, şu demektir..Ekonomik dengesizlik nedeniyle bozulan geçim sıkıntısının yarattığı imkansızlıklar nedeniyle kurban kesemeyen ailelerin çoğaldığı anlamına gelmektedir.
Buradan başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere diğer yardım kuruluşlarına seslenmek istiyorum....;
Peygamber efendimiz (SAV) 'de buyurduğu gibi ''Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir'' Hadisi şerifi gereğince önce kendi insanımızdan, bu vatan toprakları üzerinde yaşayan, bu vatanın birliği, bütünlüğü için şehit olanların yakınları, bu vatan uğruna gazi olanlar, askerliği yapanlar, bu devlete vergisini verenler kısacası bu vatanın asıl sahiplerine kurban yardımını ön planda tutmalarını,öncelik tanımaları gerektiğinin altını çizmek istiyorum.
Nasıl ki durgun suya atılan bir taşın çıkardığı halkalar küçükden başlayarak büyüyorsa kurban adak ve paylarımızda önce en yakınlarımızdan başlamak üzere dağıtılmasına önem verilmeldir.
Kutladığımız tüm Dini ve Milli bayramlarımız, Ülke insanımızın birlik ve beraberliğinin pekiştirilmesi dostluk,kardeşlik ve hep birlikteliğimizin hatırlanması açısından en önemli günler olduğunun bilinci ile Başta okuyucularımız olmak üzere herkesin kurban bayramını en içden duygularla kutlar,Hayırlı bayramlar dilerim.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.