Hüdayim GÜLER - Dostça
Köşe Yazarı
Hüdayim GÜLER - Dostça
 

Eline, Beline, Diline ....!!!

Hacı Bektaş Veli'nin " Eline, Beline, Diline sahip ol diye bir sözü vardır. Hepimiz duymuşuzdur mutlaka. Ne anlama gelir diye 100 kişiye sorsak..; ELİNE deyince, çarpma, çırpma, hırsızlık, indira gandi aklımıza gelir... BELİNE deyince, uçkuruna sahip olma, başkasının ırzına namusuna göz dikme, harama uzanma vb. aklımıza gelir.. DİLİNE deyince, kötü söz, iftira atma, yalan söyleme, riya aklımıza gelir.. PEKİ, işin aslı öyle midir? Anlatılmak istenen bunlar mıdır? Bizim anladığımız şekli ile de anlamlı ve manidardır ama Asıl anlatılmak istenen elbette bunlar değil.. Asıl anlatılmak ne biliyor musunuz...? 766 sene önce söylenen "EL, BEL ve DİL" kelimeleri bugünkü anlamlarıyla anladığımız gibi değilmiş meğer... Hacı Bektaş Veli'nin...; EL derken ülkeyi kastettiğini... BEL derken nesli, yani çocukları kastettiğini.. DİL derken Türk dilini kastettiğini... Maalesef birçoğumuz bilmiyormuşuz. Ülkemize, çocuklarımıza ve Türkçe'mize sahip olmanın önemini 766 sene önce ifade eden Hacı Bektaş Veli'ye günümüz şartlarında daha bir dikkatle kulak vermek gerekir diye düşünüyorum... Eline, beline, diline sahip olamayan milletlerin bugün ne hallerde olduğunu kimlerin esareti ve boyunduruğunda olduğunu iyi kötü biliyoruz... Bir milletin var olmasının temeli bu üç kelimenin özünde yattığını anlamak ve ona göre hareket etmek, bağımsız ve müreffeh şekilde var olmanın ana kriteridir. O halde..; ELİNE, BELİNE, DİLİNE sahip çıkmak var olma nedenimiz olmalıdır. KALIN SAĞLICAKLA...!!!
Ekleme Tarihi: 03 Mayıs 2023 - Çarşamba
Hüdayim GÜLER - Dostça

Eline, Beline, Diline ....!!!

Hacı Bektaş Veli'nin " Eline, Beline, Diline sahip ol diye bir sözü vardır. Hepimiz duymuşuzdur mutlaka.

Ne anlama gelir diye 100 kişiye sorsak..;

ELİNE deyince, çarpma, çırpma, hırsızlık, indira gandi aklımıza gelir...

BELİNE deyince, uçkuruna sahip olma, başkasının ırzına namusuna göz dikme, harama uzanma vb. aklımıza gelir..

DİLİNE deyince, kötü söz, iftira atma, yalan söyleme, riya aklımıza gelir..

PEKİ, işin aslı öyle midir? Anlatılmak istenen bunlar mıdır?

Bizim anladığımız şekli ile de anlamlı ve manidardır ama Asıl anlatılmak istenen elbette bunlar değil..

Asıl anlatılmak ne biliyor musunuz...?

766 sene önce söylenen "EL, BEL ve DİL" kelimeleri bugünkü anlamlarıyla anladığımız gibi değilmiş meğer...

Hacı Bektaş Veli'nin...;

EL derken ülkeyi kastettiğini...

BEL derken nesli, yani çocukları kastettiğini..

DİL derken Türk dilini kastettiğini...

Maalesef birçoğumuz bilmiyormuşuz.

Ülkemize, çocuklarımıza ve Türkçe'mize sahip olmanın önemini 766 sene önce ifade eden Hacı Bektaş Veli'ye günümüz şartlarında daha bir dikkatle kulak vermek gerekir diye düşünüyorum... Eline, beline, diline sahip olamayan milletlerin bugün ne hallerde olduğunu kimlerin esareti ve boyunduruğunda olduğunu iyi kötü biliyoruz...

Bir milletin var olmasının temeli bu üç kelimenin özünde yattığını anlamak ve ona göre hareket etmek, bağımsız ve müreffeh şekilde var olmanın ana kriteridir.

O halde..;

ELİNE, BELİNE, DİLİNE sahip çıkmak var olma nedenimiz olmalıdır.

KALIN SAĞLICAKLA...!!!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.