Yaz mevsiminin geç kalmasına rağmen kendini iyiden iyiye htirmeye başladığı ve Okullarında tatil olması nedeniyle, her zaman olduğu gibi evlenme ve sünnet düğünleri de başladı. Başladı başlamasına da.., Vatandaşlarda kara kara düşünmeye başladı. Haa bu düşünenler düğün sahipleri değil, yanlış anlaşılmasın onlar zaten tam bir maddi çıkmazın içindeler.Asıl kara kara düşünen davetliler düğün ödünç borcu olanlar.....!! Kendi düğünleri olduğunda altın takanlara bu borcu şimdi onların düğününde ödeme zamanı. Ülkemizde ekonomik çöküntünün her gün kendini biraz daha htirdiği, vatandaşların karnını zor doyurmaya başladığı dönemlerin çok dan başladığı, bir kenara üç-beş kuruş koyayım zor günler için dediği zamanların çok dan geride kaldığı bir dönemde olabilecek düğünlerde '' altın takma borcu'' bulunan davetlilerin Allah yardımcısı olsun demekten başka elimizden bir şey gelmiyor malesef.... Daha önce kendi düğünleri olduğunda oğluna yada kızına altın takan dost ve akrabaların şimdi onların düğünleri olduğunda aynı şekilde altın takarak karşılık vermesi gerekmektedir...Aman benim ne taktığımı nereden görecekler demeyin..'' Kamera kayıt'' ları var... hem de takı merasiminde burnunun içine düşecek kadar yakınında... hiç kurtuluş yok... düğünden sonra... ( Ben senin düğününde altın takmıştım...sen ne yaptın yarısından bile az para taktın..yazıklar olsun sana verdiğimiz değere..) ya da buna benzer.gelecek olan bir telefonla her an moraliniz bozulabilir, hatta olay çok daha kötü boyutlara bile ulaşabilir..Bunun örnekleri duyulmuştur ve görülmüştür. Günümüzde zaten düğün yapmak tam bir ekonomik sıkıntı ve çöküntü safhasına gelmişken ve hatta bu masrafların dağ gibi karşılarına dikilmesi neticesinde evlenemeyen yüzlerce gencimiz varken. Birde geçmiş zamanda yaptığınız düğünde size altın takanların şimdi de sizin aynı görevi yapma zamanı geldiyse yandınız demektir.. Geçmiş zamanki ekonomik şartların aynı olmamasından ya da o zamanlar durumu iyi olup da, şimdilerde çeşitli nedenlerle durumu bozulanların durumu gerçekten çok vahim. Davetiye bizzat ulaştırılmış, şifahen de düğünümüze buyurun de denilmiş, hadi bakalım gitmede gör gününü... Gitmek bir şey değil de o bizim düğünümüzde altın takmıştı, şimdi sıra bizde...ama nasıl olacak bütün mesele bu...Takmasan olmaz....para taksan en büyük bütün para birimi çeyrek altının yarısından daha az....ekonomik durum zaten müsait değil...borç alsan nasıl ödeyeceksin....zaten bu devirde kimse kimseye öyle kolay kolay borç vermiyor... Velhasıl bir kör kuyu, bir çıkmaz sokak,bir kısır döngü misali kabuslu geceler..... Peki çözüm nedir...? var mıdır bir çözümü.... Olmaz mı çözümsüz dert mi var Allah aşkına....Her şey anlayıştan....karşılıklı iyi niyet ve hoşgörüden geçiyor. Nasıl mı....? Çok basit ve net bir çözüm yolu var. -Takı töreni başladığında, düğün sahibi takı töreninin kameraya alınması ben istemiyorum.Lütfen bu takı törenini çekmeyin diye düğün salonu sahibine söyleyecek...Olay bu kadar basit.....!!! Daha sonra düğün çekimlerini izlemek istediğinizde takı töreninin çekimleri olmadığından falanca şunu takmış... Filancaya biz altın takmıştık bak o bize takmamış vb. gibi durumlar olmayacağı için kimse kimseye bu konuda laf söyleyemeyecektir. Ekonomik şartların üstümüze kambur oluşturduğu şu günlerde..hoş görüye, anlayışa, iyi niyete ve samimiyete o kadar çok ihtiyacımız var ki.... O zaman tüm bunları göz önünde bulundurarak, kimse kimsenin kalbini,,,onurunu ve gururunu kırmadan bu mutlu anları daha sonra kırgınlıklara ve kötü durumlara dönüştürmemek için... ''TAKI TÖRENİNDE KAMERA KAYITLARINA HAYIR'' kampanyası başlatarak, paranın değil, insanlığın ön planda olması gerektiğini önemsediğimizi gösterme zamanıdır.. Darılmadan, gücenmeden,gönül kırgınlığı olmadan...Mutlu...Huzurlu ve mutluluğu bir ömür boyu sürecek düğünleriniz olsun inşallah.......