İnsanı insan kılan, sadece aklı değil; ahlakıdır, vicdanıdır, erdemidir. Doğruluk bir duruş, dürüstlük bir kimliktir. Hakikate bağlı kalmak; fırtınalar kopsa da rotasını şaşırmayan bir gemi gibi, adaleti kutup yıldızı bilerek ilerlemektir.
Hakimlik, yalnızca bir görev değil; bir emanettir. O emanet, tarihin yüklediği, milletin umutla teslim ettiği kutsal bir sorumluluktur. O post, peygamber postudur; oraya oturmak ilim, irfan, hikmet ve yüksek bir ahlak ister.
Biliriz ki, adaletin terazisi, ancak doğru ellerde dengede durur. Emaneti ehline vermek, hükmedince adaletle hükmetmek, liyakati ölçü bilmek; hem allahın emri, hem kul hakkına, hem de milletin kaderine sadakattir. Çünkü liyakatin olmadığı yerde adalet eksik, düzen çarpık kalır.
Edep, insanın kendini bilmesidir. Haddini bilmek; büyüğe saygı, küçüğe şefkat, haklıya teslimiyet, yanlışta ısrar etmeyerek tevazu gösterebilmektir. Kibirle yücelen değil, tevazuyla büyüyen insan kıymetlidir.
Merhamet, güçlü olanın değil, yüce olanın meziyetidir. Riyadan, gösterişten, yalandan uzak durmak; özü sözü bir, yüzü ak olmaktır. Hakimiyet, otoritede değil; adalette, vicdanda ve hakta gizlidir.
Vefa ise unutulmaz bir insani borçtur. Dün beraber yürüdüğünü yarın yalnız bırakmamak, zorda olanın elinden tutmak, bir gönlü onarmak en asil davranıştır.
Ey bu yolda yürüyenler… Siz sadece karar veren değil, adaleti yaşatan, topluma yön veren, gelecek kuşaklara ahlak mirası bırakan gönül insanlarısınız.
Unutmayın, yargı kürsüsü yüksek olabilir; ama hakikat ondan da yüksektir. O yüksekliğe, sadece temiz, hak bilir, vefalı ve edepli yürekler erişebilir.
Anasayfa
Yazarlar
Av. M. Sabit ÖZDOĞLAR - Gözlem
Yazı Detayı
Bu yazı 73 kez okundu.
Adalet
İnsanı insan kılan, sadece aklı değil; ahlakıdır, vicdanıdır, erdemidir. Doğruluk bir duruş, dürüstlük bir kimliktir. Hakikate bağlı kalmak; fırtınalar kopsa da rotasını şaşırmayan bir gemi gibi, adaleti kutup yıldızı bilerek ilerlemektir.
Hakimlik, yalnızca bir görev değil; bir emanettir. O emanet, tarihin yüklediği, milletin umutla teslim ettiği kutsal bir sorumluluktur. O post, peygamber postudur; oraya oturmak ilim, irfan, hikmet ve yüksek bir ahlak ister.
Biliriz ki, adaletin terazisi, ancak doğru ellerde dengede durur. Emaneti ehline vermek, hükmedince adaletle hükmetmek, liyakati ölçü bilmek; hem allahın emri, hem kul hakkına, hem de milletin kaderine sadakattir. Çünkü liyakatin olmadığı yerde adalet eksik, düzen çarpık kalır.
Edep, insanın kendini bilmesidir. Haddini bilmek; büyüğe saygı, küçüğe şefkat, haklıya teslimiyet, yanlışta ısrar etmeyerek tevazu gösterebilmektir. Kibirle yücelen değil, tevazuyla büyüyen insan kıymetlidir.
Merhamet, güçlü olanın değil, yüce olanın meziyetidir. Riyadan, gösterişten, yalandan uzak durmak; özü sözü bir, yüzü ak olmaktır. Hakimiyet, otoritede değil; adalette, vicdanda ve hakta gizlidir.
Vefa ise unutulmaz bir insani borçtur. Dün beraber yürüdüğünü yarın yalnız bırakmamak, zorda olanın elinden tutmak, bir gönlü onarmak en asil davranıştır.
Ey bu yolda yürüyenler… Siz sadece karar veren değil, adaleti yaşatan, topluma yön veren, gelecek kuşaklara ahlak mirası bırakan gönül insanlarısınız.
Unutmayın, yargı kürsüsü yüksek olabilir; ama hakikat ondan da yüksektir. O yüksekliğe, sadece temiz, hak bilir, vefalı ve edepli yürekler erişebilir.
Ekleme
Tarihi: 30 May 2025 - Friday

Adalet
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.