Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
Köşe Yazarı
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
 

İnsan Manzaraları

Yaşadığımız topluma baktığımızda farklı yapıya sahip çok çeşitli insan görürüz. Bazılarını beğeniriz, bazılarını beğenir görünürüz. Bazılarını eleştiririz sonuna kadar, bazılarını eleştirmeye korkarız. Bazılarını yaptıkları için takdir etmek yârine yapmadıkları ya da yapamadıkları birkaç şey için yerden yere vururuz. Bu tür çeşitlemeleri arttırmak, hatta sayfalarca yazma mümkün. Ben bu haftaki yazımda en çok rastlanan insan manzaralarından bahsetmek istiyorum. Sosyologların en yaygın değerlendirmesine göre tolumda iki tür insan vardır. Birincisi işi yapanlar ikincisi ise yapılan işten kendine pay çıkaranlar. Uzmanlar insanların birinci gruba girmesini tavsiye ediyor zira bu grupta çok fazla rekabet olmuyormuş. Toplumun her kesiminde olduğu gibi yöneticilerde de kolay olduğu için ikinci gruba giren eylemler çok görülüyor. Örneğin kendinden önceki yöneticinin yaptığı tesisi temizletip, kiraya verdikten sonra açılış yapan yöneticilerimiz gibi. Önceki yönetimin uygulamaya aldığı ancak ihtiyaç sahipleri rencide olmasın diye sessizce uyguladığı bir sistemi (ihtiyaç sahiplerine yardım sistemi) adını değiştirip siyasallaştırarak sahiplenip pay çıkarılması gibi.   Diğer bir insan türü de; yapılan işlerde yapılanları görmeyip ya da görmezlikten gelip sadece yapılamayanları takip eden, yapılamayanlar üzerinden yöneticileri veya çalışanları değerlendirenler. Bu türler çok tehlikelidirler. Bunlar kendini beğenir. Hele başkası da beğenmişse, destekleyip pohpohlamışsa değme keyfine! İstisnalar dışında, başkalarını beğenmek pek aklarından geçmez, düşünmez hesabına gelmez. Zira tüm çabaları eksik arama, küçük düşürme, bu şekilde toplum üzerinde yanlış algı oluşturma üzerinedir. Hele nankörlük derecesine varan bu tür davranışlar çalışanları iş yapmadan soğutur, moralini bozar, toplumu da yanlış kararlar vermeye sevk eder. Bu tür insanların tek hedefi iş yapanlardır. Zira iş yapanlar hata yapar, iş yapanlar eksik yapar. Bir düşünürün bu konuda çok güzel bir sözü var; “ Bir yerde hata yapanlara verilecek ceza iş yapmayanlara verilecek cezadan büyük olursa o yerde adaletten söz edilemez” Birde kişiye göre değerlendirme yapanlar vardır ki bunlarda toplumun kutulamadığı, kimsenin sevmediği anacak işine gelenlerin sever göründüğü kesimidir. Hani bir malın değerini sorduğunuz tüccarın “alacak mısın? Satacak mısın?” diye sorması gibi olayları değerlendirir bu tür insanlar. Evet değerli dostlar çevremize şöyle inceleyici bir gözle baktığımızda birçok insan manzarası görürüz. Ben bu haftaki yazımda uygun olmayanlardan bahsettim. Hatta uygun olmayanların bir bölümünden. Çok iyi insanlarımızda var tabi ki toplumumuzda. Aslına bakarsanız mütevazi olanalar dışında kime sorarsanız sorun, herkes en, iyisidir. Kimse kötü değil, mafya babalarına, çete liderlerinde insanların kanından, canından ve cebinden beslenenlere sorun, onlar da en iyisidir, en dürüstüdür, en haklısıdır. Ancak bunları toplumun değerleme süzgeci çok güzel ayrıştırır. Çamur ataların çabasına rağmen, yanlış algı yaratarak insanları yanlış yöne sevk edilmesine rağmen geçte olsa gerçekler ortaya çıkar. Bu yüzden bize düşen iyi insan olmak, iyi vatandaş olmak toplumsal görevlerimizi hakkı ile yerine getirmektir. Gece yatağa girdiğinde, mutlu, huzurlu ve kafası rahat yatabilmektir. Hepimize iyi haftalar….
Ekleme Tarihi: 07 Ekim 2019 - Pazartesi
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre

İnsan Manzaraları

Yaşadığımız topluma baktığımızda farklı yapıya sahip çok çeşitli insan görürüz. Bazılarını beğeniriz, bazılarını beğenir görünürüz. Bazılarını eleştiririz sonuna kadar, bazılarını eleştirmeye korkarız. Bazılarını yaptıkları için takdir etmek yârine yapmadıkları ya da yapamadıkları birkaç şey için yerden yere vururuz. Bu tür çeşitlemeleri arttırmak, hatta sayfalarca yazma mümkün. Ben bu haftaki yazımda en çok rastlanan insan manzaralarından bahsetmek istiyorum.

Sosyologların en yaygın değerlendirmesine göre tolumda iki tür insan vardır. Birincisi işi yapanlar ikincisi ise yapılan işten kendine pay çıkaranlar. Uzmanlar insanların birinci gruba girmesini tavsiye ediyor zira bu grupta çok fazla rekabet olmuyormuş. Toplumun her kesiminde olduğu gibi yöneticilerde de kolay olduğu için ikinci gruba giren eylemler çok görülüyor. Örneğin kendinden önceki yöneticinin yaptığı tesisi temizletip, kiraya verdikten sonra açılış yapan yöneticilerimiz gibi. Önceki yönetimin uygulamaya aldığı ancak ihtiyaç sahipleri rencide olmasın diye sessizce uyguladığı bir sistemi (ihtiyaç sahiplerine yardım sistemi) adını değiştirip siyasallaştırarak sahiplenip pay çıkarılması gibi.  

Diğer bir insan türü de; yapılan işlerde yapılanları görmeyip ya da görmezlikten gelip sadece yapılamayanları takip eden, yapılamayanlar üzerinden yöneticileri veya çalışanları değerlendirenler. Bu türler çok tehlikelidirler. Bunlar kendini beğenir. Hele başkası da beğenmişse, destekleyip pohpohlamışsa değme keyfine! İstisnalar dışında, başkalarını beğenmek pek aklarından geçmez, düşünmez hesabına gelmez. Zira tüm çabaları eksik arama, küçük düşürme, bu şekilde toplum üzerinde yanlış algı oluşturma üzerinedir. Hele nankörlük derecesine varan bu tür davranışlar çalışanları iş yapmadan soğutur, moralini bozar, toplumu da yanlış kararlar vermeye sevk eder. Bu tür insanların tek hedefi iş yapanlardır. Zira iş yapanlar hata yapar, iş yapanlar eksik yapar.

Bir düşünürün bu konuda çok güzel bir sözü var; “ Bir yerde hata yapanlara verilecek ceza iş yapmayanlara verilecek cezadan büyük olursa o yerde adaletten söz edilemez”

Birde kişiye göre değerlendirme yapanlar vardır ki bunlarda toplumun kutulamadığı, kimsenin sevmediği anacak işine gelenlerin sever göründüğü kesimidir. Hani bir malın değerini sorduğunuz tüccarın “alacak mısın? Satacak mısın?” diye sorması gibi olayları değerlendirir bu tür insanlar.

Evet değerli dostlar çevremize şöyle inceleyici bir gözle baktığımızda birçok insan manzarası görürüz. Ben bu haftaki yazımda uygun olmayanlardan bahsettim. Hatta uygun olmayanların bir bölümünden. Çok iyi insanlarımızda var tabi ki toplumumuzda. Aslına bakarsanız mütevazi olanalar dışında kime sorarsanız sorun, herkes en, iyisidir. Kimse kötü değil, mafya babalarına, çete liderlerinde insanların kanından, canından ve cebinden beslenenlere sorun, onlar da en iyisidir, en dürüstüdür, en haklısıdır. Ancak bunları toplumun değerleme süzgeci çok güzel ayrıştırır. Çamur ataların çabasına rağmen, yanlış algı yaratarak insanları yanlış yöne sevk edilmesine rağmen geçte olsa gerçekler ortaya çıkar. Bu yüzden bize düşen iyi insan olmak, iyi vatandaş olmak toplumsal görevlerimizi hakkı ile yerine getirmektir. Gece yatağa girdiğinde, mutlu, huzurlu ve kafası rahat yatabilmektir. Hepimize iyi haftalar….

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.