Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
Köşe Yazarı
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
 

Gençler, Ebebeynlerinizin Kıymetini Bilin

1950 ile 1970 yılları arasında bu dünyaya merhaba demiş en genci 50, en delikanlısı 70 yaşında hala 18’lik deli taylar gibi ideallerinin peşinden koşan hesapsız bir nesil. Hepsi şahsına münhasır özel üretilmiş, yokluklar içinde yetişmiş yaralı bir nesil… Gençler bunların kıymetini bilin. Hiçbirinin altına hazır bez bağlanmamış, şeker çuvalından pantolon, lastikten ayakkabı giymiş. Evde beslediği inek sütünü içmiş, domatesi biberi bahçesinde yetiştirerek yemiş, bir kısmı okulda ABD süt tozu içirilerek beslenmiş, bir garip nesil. Bunları garipsemeyin, küçük görmeyin. Hiçbirinin renkli çocukluk resmi olmamış. Hatta hiç bebeklik çocukluk resimleri olmamış. Hiç biri kreş, dershane, özel okul görmemiş. Ama hepsi profesörlere ders verecek kadar bilgi sahibi olarak kendini yetiştirmiş bir tuhaf nesil. Bunların yaşadıklarından ibret alın. En azı 3 ihtilal,6 muhtıra, 7 post-modern darbeden sağ salim paçayı yırtmış. Birbirini vurmuş-vurulmuş, dövmüş-dövülmüş. En azı 10 ekonomik krizden nasibini almış, Başbakana yazar kasa fırlatmış. Tecrübe yüklü, yoklukla terbiye edilmiş, direnç abidesi bir nesil. Bunların yaşam tecrübelerini gelecek planlamanızda kullanın.  Ne yaptıysa yoluyla yordamıyla kendi meşrebine uygun ahlakına yakışanı yapmış. Düşmanında merdini aramış, buldu mu hakkını teslim etmiş. Dostun namerdinden, arkadan hançerleyeninden nefret etmiş. 68’liler de 78’liler de bu neslin deli tayları, ipe sapa gelmeyen savaşçıları da bu neslin temsilcileri tarihe adlarını kazımıştır. Bunlar bu neslin üretim harikası mı yoksa üretim hatası mı tartışılır ama bu neslin istisnasız tamamı karşılıksız hesapsız bu vatanı sevmiş. 1950 ve 1970 yılları arasında doğanlar gerçekten özel üretim, çoğu yatılı okumuş, gurbet, gariplik, kardeşlik ve paylaşma duygusu zirve yapmış. Çok kitap okumuş, bir çoğu en az liseyi bitirmiş, hayatı yaşayarak öğrenmiş. Hepsi mutlaka bir baltaya sap olmuş, şu anda X,Y ve Z kuşağı olarak da adlandırılan yeni neslin mimarı olmuş. Bunların değerli bilin bunlara saygı gösterin.  En azı; simitçilik, olmadı ayakkabı boyacısı, tamirci çırağı, inşatta amelelik, pazarcılık hamallık minibüs muavinliği yaparak okul harçlığını çıkarmışlardır. Ne ailesine ne devletine  ekonomik yük olmamış, muhtaç da olmamış, ezilmiş ama ezik kalmamıştır. İnadına sokaklarda oynamış, karda üşümeden kırık dökük kızaklarla veya çamaşır tekneleri ile kayak kaymadan zevk almasını bilmiştir. Aç, açık, evsiz yurtsuz, aşsız susuz kalmış, ama hiç kimseye eyvallahı olmamış. Eğilmemiş,  el etek öpmemiş, aç yatmış, kuyruğu dik tutmuş. Kan kusmuş, kızılcık şerbeti içiyorum demiş. Dik durmuş dikleşmemiş, yokluk çekmiş yok olmamış, kendi şahsına münhasır özel bir nesildir. Onların cefakar çalışmalarını küçümsemeyin, yaşam şartlarınızla kıyaslayıp gerçek değerini görün. Görevini, sorumluluğunu bilen, onuru için bir pireye bir yorgan yakan, öfkeli hırçın bir acayip nesil bu 1950 ile 1970 yılları arasında doğanlar. İyi bakın, bunlar bu son kalan kadifeye sarılmış çelik yumruk misali yumuşak gözüküp indiği yeri dağıtan bu özel neslin öfkesinden sakının. Sevgili gençler; 1950 ile 1970 yılları arasında doğmuş, hala inadına yaşayan, ana baba, amca, dayı, teyze, hala, yenge dede, anneanne, babaanne her neyiniz varsa bunların değerini bilin..!  Bunlar elinizdeki son değerli hazinelerinizdir. Oturun onlarla konuşun, onları iyi dinleyin  onlardan geçmişi iyi öğrenin. Sonra arar da bulamazsınız. Çünkü onlar yakın tarihin son canlı  kaynak kişileri, her biri iki ayaklı sözlü yakın tarih kitabıdır. Benden söylemesi…Hepinize iyi haftalar… Not bu yazıda sosyal medyada dolaşan ve kimin yazdığı belli olmayan bir yazıdan yararlanılmıştır.
Ekleme Tarihi: 24 Ocak 2020 - Cuma
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre

Gençler, Ebebeynlerinizin Kıymetini Bilin

1950 ile 1970 yılları arasında bu dünyaya merhaba demiş en genci 50, en delikanlısı 70 yaşında hala 18’lik deli taylar gibi ideallerinin peşinden koşan hesapsız bir nesil. Hepsi şahsına münhasır özel üretilmiş, yokluklar içinde yetişmiş yaralı bir nesil… Gençler bunların kıymetini bilin.

Hiçbirinin altına hazır bez bağlanmamış, şeker çuvalından pantolon, lastikten ayakkabı giymiş. Evde beslediği inek sütünü içmiş, domatesi biberi bahçesinde yetiştirerek yemiş, bir kısmı okulda ABD süt tozu içirilerek beslenmiş, bir garip nesil. Bunları garipsemeyin, küçük görmeyin.

Hiçbirinin renkli çocukluk resmi olmamış. Hatta hiç bebeklik çocukluk resimleri olmamış. Hiç biri kreş, dershane, özel okul görmemiş. Ama hepsi profesörlere ders verecek kadar bilgi sahibi olarak kendini yetiştirmiş bir tuhaf nesil. Bunların yaşadıklarından ibret alın.

En azı 3 ihtilal,6 muhtıra, 7 post-modern darbeden sağ salim paçayı yırtmış. Birbirini vurmuş-vurulmuş, dövmüş-dövülmüş. En azı 10 ekonomik krizden nasibini almış, Başbakana yazar kasa fırlatmış. Tecrübe yüklü, yoklukla terbiye edilmiş, direnç abidesi bir nesil. Bunların yaşam tecrübelerini gelecek planlamanızda kullanın. 

Ne yaptıysa yoluyla yordamıyla kendi meşrebine uygun ahlakına yakışanı yapmış. Düşmanında merdini aramış, buldu mu hakkını teslim etmiş. Dostun namerdinden, arkadan hançerleyeninden nefret etmiş.

68’liler de 78’liler de bu neslin deli tayları, ipe sapa gelmeyen savaşçıları da bu neslin temsilcileri tarihe adlarını kazımıştır. Bunlar bu neslin üretim harikası mı yoksa üretim hatası mı tartışılır ama bu neslin istisnasız tamamı karşılıksız hesapsız bu vatanı sevmiş.

1950 ve 1970 yılları arasında doğanlar gerçekten özel üretim, çoğu yatılı okumuş, gurbet, gariplik, kardeşlik ve paylaşma duygusu zirve yapmış. Çok kitap okumuş, bir çoğu en az liseyi bitirmiş, hayatı yaşayarak öğrenmiş. Hepsi mutlaka bir baltaya sap olmuş, şu anda X,Y ve Z kuşağı olarak da adlandırılan yeni neslin mimarı olmuş. Bunların değerli bilin bunlara saygı gösterin. 

En azı; simitçilik, olmadı ayakkabı boyacısı, tamirci çırağı, inşatta amelelik, pazarcılık hamallık minibüs muavinliği yaparak okul harçlığını çıkarmışlardır. Ne ailesine ne devletine  ekonomik yük olmamış, muhtaç da olmamış, ezilmiş ama ezik kalmamıştır. İnadına sokaklarda oynamış, karda üşümeden kırık dökük kızaklarla veya çamaşır tekneleri ile kayak kaymadan zevk almasını bilmiştir.

Aç, açık, evsiz yurtsuz, aşsız susuz kalmış, ama hiç kimseye eyvallahı olmamış. Eğilmemiş, 

el etek öpmemiş, aç yatmış, kuyruğu dik tutmuş. Kan kusmuş, kızılcık şerbeti içiyorum demiş. Dik durmuş dikleşmemiş, yokluk çekmiş yok olmamış, kendi şahsına münhasır özel bir nesildir. Onların cefakar çalışmalarını küçümsemeyin, yaşam şartlarınızla kıyaslayıp gerçek değerini görün.

Görevini, sorumluluğunu bilen, onuru için bir pireye bir yorgan yakan, öfkeli hırçın bir acayip nesil bu 1950 ile 1970 yılları arasında doğanlar. İyi bakın, bunlar bu son kalan kadifeye sarılmış çelik yumruk misali yumuşak gözüküp indiği yeri dağıtan bu özel neslin öfkesinden sakının.

Sevgili gençler; 1950 ile 1970 yılları arasında doğmuş, hala inadına yaşayan, ana baba, amca, dayı, teyze, hala, yenge dede, anneanne, babaanne her neyiniz varsa bunların değerini bilin..! 

Bunlar elinizdeki son değerli hazinelerinizdir. Oturun onlarla konuşun, onları iyi dinleyin 

onlardan geçmişi iyi öğrenin. Sonra arar da bulamazsınız. Çünkü onlar yakın tarihin son canlı 

kaynak kişileri, her biri iki ayaklı sözlü yakın tarih kitabıdır. Benden söylemesi…Hepinize iyi haftalar…

Not bu yazıda sosyal medyada dolaşan ve kimin yazdığı belli olmayan bir yazıdan yararlanılmıştır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.