AKŞENER: Küçük Emrah Bile Büyüdü, Bunlar Hala Büyümedi

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 13.03.2017 - 15:47, Güncelleme: 13.11.2023 - 06:33 3984+ kez okundu.
 

AKŞENER: Küçük Emrah Bile Büyüdü, Bunlar Hala Büyümedi

Milli iradeye saygı toplantısını 3000ʹden fazla kişi izledi. Meral AKŞENER: "Küçük Emrah misali, sürekli mağdur edebiyatı yaparak, göz yaşı döküp duygu sömürüsüyle iktidar olmayı sürdüren AKP ve Sayın Cumhurbaşkanı, bilmeliler ki Küçük Emrah bile büyüdü, onlar hala büyümedi. Sürekli aldatıldık diye kendini savunanlar, diyorum ki ʹDevleti Yönetenlerin aldatılma gibi bir lüksü ve hakkı yoktur. Size Kütahyaʹdan meydan okuyorum, çıkın Sarayʹdan, Cumhurbaşkanlığı forsunu bırakın, devletin imkanlarından yararlanmadan gelin meydanlara eşit şartlarda yarışalım. Kütahya Ertuğrul Gazi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğince organize edilen "Demokrasilerde Milli İradenin Önemi" konulu toplantıda konuşan Eski İç İşleri Bakanı ve eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Meral AKŞENER: "Adı toplu açılış töreni oluyor, ama ʹEVETʹ dedirtmek için devamlı vatandaşı yanıltıyorlar. Nerede oy varsa oraya koşuyorlar. Geçenlerde burnumuzun dibindeki Keçi Adasına, Yunan Cumhurbaşkanı indi, sesleri solukları çıkmadı. Eğer orada 15 seçmen olsa oraya da propaganda yapmaya gideceklerdi, orada seçmen yok diye orayı ya umursamıyorlar ya da gitmekten korkuyorlar. Haber verin ben korkmam, ben oraya da giderim. Bu toplantıyı yapabilmek için 8.ci toplantı yeri olarak buradayız. Bize bu toplantıyı yaptırmamak için önüne gelene baskı yaptılar, parasını ödediğimiz sözleşmesini yaptığımız yerlerde bile müdahaleler oldu. Bize takınılan tavır da Hollandaʹdaki tavırdan farklı değil. Ama biz milli anlayışın peşindeyiz. Biz Türkiye Cumhuriyetiʹnin Cumhurbaşkanını dövdürmeyiz. Bu bakımdan Hollandaʹdaki Bakanımıza ve vatandaşlarımıza yapılan adice saldırıyı kınıyorum, lanetliyorum ve alçakça buluyorum. Elbette ki devletimiz uluslararası hukuk çerçevesinde bunun misliyle karşılığını verecek ve biz de yanında olacağız. 16 Nisan’da bir referandum mevcuttur. Bizim inancımıza göre bu Anayasa değişikliği Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini değiştirecek bir değişikliktir. Size bir soru sorayım; 15 yıldır bir iktidar bizi yönetiyor. Oğlunu, kızını borçsuz evlendiren var mı? Ev, dükkan, araba gibi bir şey satın alırken borçsuz böyle bir malı alabilen oldu mu? Çanakkale’deki toplantımızda ya Halk TV’nin yayınını durdurun ya da size konuşma yaptırmayacağız dediler. Elektrikleri kestiler. Megafonla konuşma yaptım. Ama biz alışkınız, rahmetli Başbuğumuz da megafonla konuşmuştu. Hollanda’yı, Almanya’yı en ağır biçimde lanetliyorum, kınıyorum. Türk milletinin, devletinin yanında olduğumuzu ilan ediyorum. Ama aklıma şu geliyor; Hollanda ile kavga ettik, oradaki Türklerin durumu ne olacak? Almanya ile kavga ettik. Oradaki Türklerin durumu ne olacak? Koca bir soru işareti. İzmirʹden kalkan Tornado uçakları var Almanlara ait. Uçuyorlar IŞİDʹle ilgili istihbarat toplayıp bizimle de paylaşıyorlar. Ama PKK ile ilgili istihbaratı bize vermiyorlar. Avrupaʹdan bir mağduriyet çıkarabiliyorsanız eğer buyurun çıkarın ama 5 milyona yakın Avrupaʹdaki Türkʹün geleceğini düşünün.  Teklifim şudur; derhal İncirlikʹteki Alman varlığına son veriniz. 2002ʹde iş başına geldiğinizde Almanlarla silah ticareti yapan ülkeler arasında biz 32. sırasındaydık, şimdi 8. sıraya yükseldik. Bütün bu anlaşmaları derhal gözden geçiriniz. Derhal Hollanda ile olan anlaşmaların gereğini yapınız. OHALʹ de Valilerin, Belediye Başkanlarının, Müftülerin, Yargıçların ʹHAYIRʹ diyen kişileri en ağır ifadelerle tehdit etmesi, hakaret etmesi kabul edilebilir bir şey olmamakla beraber ortaya çıkan gerçek şudur; madem ülkeden ʹEVETʹ çıkacak bu telaşınız niye? Niye bu kadar korkuyorsunuz? Bırakın bu OHALʹde dahi biz kendi programlarımızı yapalım, beraber yarışalım. Bu Anayasa, Cumhuriyetʹi ortadan kaldırmaya yönelik bir metindir. Her şeyi bir kişinin iki dudağının arasına yerleştirecek bir metindir.  Reza Zerrab Ekonomi Bakanı, Zekeriya Öz Adalet Bakanı, Milli Savunma Bakanı Adil Öksüz... Aradan zaman geçer aradan zaman geçer, ondan sonra derler ki, ʹbiz aldatılmışız.ʹ Bu ülkeyi yöneten insanların aldatılma hakkı yoktur. Sizi önüne gelen aldatıyor.  Bu Anayasa teklifi Sayın BAHÇELİ tarafından getirildi. "Cumhurbaşkanı çok suç işliyor, bari hukuk içine alalım, suç işlemesinin önüne geçelim" dedi ve bu gerekçeyle geldi. Cumhurbaşkanı da ʹBelediye Başkanlığımdan beri çok istediğim, tamamen kendi projem olan bir sistemʹ dedi. 14 Nisanʹda ʹhayırʹ çıktığında saç saça, baş başa bir kavgaya şahit olacağız. Kim kimi aldattı göreceğiz. Mesele kendini hukuk metni içersinde korumaksa buradan iddia ediyorum; biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanıʹnı başkalarına dövdürmeyiz. Siz bu milleti kendi çıkarlarınız uğruna dövdürürken, biz kim olursa olsun Türkiye Cumhuriyetiʹnin Cumhurbaşkanıʹnı kimseye dövdürmeyiz. Dolayısıyla korkmayın, millete güvenin. Şimdi düşünün; kafası kızdı, sabah savaş. Kafası kızdı, 5 bakan gönderdi. Böyle bir şey olamaz. MHP tabanını şöyle parmak uzatıldığında oraya gideceğini zannetmişler. Büyük Birlik tabanının parmak uzatıldığında oraya gideceğini zannetmişler. İşler kesat kesat. Bekledikleri gibi gitmiyor. O yüzden bu salon alamamalar da ondan kaynaklanıyor. Buradan sesleniyorum; çıkın Sarayʹdan, Cumhurbaşkanlığı forsunu bırakın, çıkın meydanlara eşit şartlarda yarışalım. Eğer siz kazanırsanız ne istiyorsanız o olur. Ama ben kazanırsam milletin iradesi ne diyorsa o olur. Bu arada sayın Başbakanʹa söylüyorum; ona da laf söylemeye utanıyorum. Geçenlerde ʹABİDİK GUBİDİKʹ dedi. Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve daha da acısı kendisi ʹabidik gubidikʹ mi seçildi? Sonra Bolu’ya gitti. Boluluları Köroğlu dururken zalimliğiyle tanınan Bolu beyi yaptı. Buradan Başbakan’a sesleniyorum; bize ‘terörist’ dediniz. Size misliyle iade ediyorum. Biz ‘terörist’ olamayız. Biz teröristlerle masaya oturmadık ki. Dolayısıyla size misliyle iade ediyorum. Bize ‘FETÖ’cü’ dediniz. Burada FETÖ’cü birisi yok. Ama her bir vatandaşın TUSKON’dan onay almadan bir yere gelmediğini bilerek bunu da size misliyle iade ediyorum. Bize ‘hain’ dediniz. Size sadece Enver Paşa’nın bir sözünü söyleyeyim: ‘Hainler korkak olur.’ Bütün bu nedenlerle biz bu Anayasa teklifine referandumda ‘hayır’ diyeceğiz. 80 milyon kere hayır, hayır, hayır! Bütün AKP’ye oy veren, orada kendini tanımlayan kardeşlerime sesleniyorum; eğer bu referandumda Türkiye’nin geleceğini siz görürseniz siyasiler zapturapt altına alınır. Siz ‘hayır’ oyu verirseniz Cumhurbaşkanı da Başbakan da kalacak. Yani partinizle ilgili bir durum yok. Ama siz bütün siyasileri zapturapt altına almış olacaksınız. Ülkemizin birlik beraberliği için, hatta Cumhurbaşkanı’nın kendisi için, bu ülkenin çok değerli kadınları, erkekleri için, çalınan soruların tekrarlanmaması için, kayrılmaların son bulması için ‘HAYIR" deyin" dedi. - DORUK
Milli iradeye saygı toplantısını 3000ʹden fazla kişi izledi. Meral AKŞENER: "Küçük Emrah misali, sürekli mağdur edebiyatı yaparak, göz yaşı döküp duygu sömürüsüyle iktidar olmayı sürdüren AKP ve Sayın Cumhurbaşkanı, bilmeliler ki Küçük Emrah bile büyüdü, onlar hala büyümedi. Sürekli aldatıldık diye kendini savunanlar, diyorum ki ʹDevleti Yönetenlerin aldatılma gibi bir lüksü ve hakkı yoktur. Size Kütahyaʹdan meydan okuyorum, çıkın Sarayʹdan, Cumhurbaşkanlığı forsunu bırakın, devletin imkanlarından yararlanmadan gelin meydanlara eşit şartlarda yarışalım. Kütahya Ertuğrul Gazi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğince organize edilen "Demokrasilerde Milli İradenin Önemi" konulu toplantıda konuşan Eski İç İşleri Bakanı ve eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Meral AKŞENER: "Adı toplu açılış töreni oluyor, ama ʹEVETʹ dedirtmek için devamlı vatandaşı yanıltıyorlar. Nerede oy varsa oraya koşuyorlar. Geçenlerde burnumuzun dibindeki Keçi Adasına, Yunan Cumhurbaşkanı indi, sesleri solukları çıkmadı. Eğer orada 15 seçmen olsa oraya da propaganda yapmaya gideceklerdi, orada seçmen yok diye orayı ya umursamıyorlar ya da gitmekten korkuyorlar. Haber verin ben korkmam, ben oraya da giderim. Bu toplantıyı yapabilmek için 8.ci toplantı yeri olarak buradayız. Bize bu toplantıyı yaptırmamak için önüne gelene baskı yaptılar, parasını ödediğimiz sözleşmesini yaptığımız yerlerde bile müdahaleler oldu. Bize takınılan tavır da Hollandaʹdaki tavırdan farklı değil. Ama biz milli anlayışın peşindeyiz. Biz Türkiye Cumhuriyetiʹnin Cumhurbaşkanını dövdürmeyiz. Bu bakımdan Hollandaʹdaki Bakanımıza ve vatandaşlarımıza yapılan adice saldırıyı kınıyorum, lanetliyorum ve alçakça buluyorum. Elbette ki devletimiz uluslararası hukuk çerçevesinde bunun misliyle karşılığını verecek ve biz de yanında olacağız. 16 Nisan’da bir referandum mevcuttur. Bizim inancımıza göre bu Anayasa değişikliği Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini değiştirecek bir değişikliktir. Size bir soru sorayım; 15 yıldır bir iktidar bizi yönetiyor. Oğlunu, kızını borçsuz evlendiren var mı? Ev, dükkan, araba gibi bir şey satın alırken borçsuz böyle bir malı alabilen oldu mu? Çanakkale’deki toplantımızda ya Halk TV’nin yayınını durdurun ya da size konuşma yaptırmayacağız dediler. Elektrikleri kestiler. Megafonla konuşma yaptım. Ama biz alışkınız, rahmetli Başbuğumuz da megafonla konuşmuştu. Hollanda’yı, Almanya’yı en ağır biçimde lanetliyorum, kınıyorum. Türk milletinin, devletinin yanında olduğumuzu ilan ediyorum. Ama aklıma şu geliyor; Hollanda ile kavga ettik, oradaki Türklerin durumu ne olacak? Almanya ile kavga ettik. Oradaki Türklerin durumu ne olacak? Koca bir soru işareti. İzmirʹden kalkan Tornado uçakları var Almanlara ait. Uçuyorlar IŞİDʹle ilgili istihbarat toplayıp bizimle de paylaşıyorlar. Ama PKK ile ilgili istihbaratı bize vermiyorlar. Avrupaʹdan bir mağduriyet çıkarabiliyorsanız eğer buyurun çıkarın ama 5 milyona yakın Avrupaʹdaki Türkʹün geleceğini düşünün.  Teklifim şudur; derhal İncirlikʹteki Alman varlığına son veriniz. 2002ʹde iş başına geldiğinizde Almanlarla silah ticareti yapan ülkeler arasında biz 32. sırasındaydık, şimdi 8. sıraya yükseldik. Bütün bu anlaşmaları derhal gözden geçiriniz. Derhal Hollanda ile olan anlaşmaların gereğini yapınız. OHALʹ de Valilerin, Belediye Başkanlarının, Müftülerin, Yargıçların ʹHAYIRʹ diyen kişileri en ağır ifadelerle tehdit etmesi, hakaret etmesi kabul edilebilir bir şey olmamakla beraber ortaya çıkan gerçek şudur; madem ülkeden ʹEVETʹ çıkacak bu telaşınız niye? Niye bu kadar korkuyorsunuz? Bırakın bu OHALʹde dahi biz kendi programlarımızı yapalım, beraber yarışalım. Bu Anayasa, Cumhuriyetʹi ortadan kaldırmaya yönelik bir metindir. Her şeyi bir kişinin iki dudağının arasına yerleştirecek bir metindir.  Reza Zerrab Ekonomi Bakanı, Zekeriya Öz Adalet Bakanı, Milli Savunma Bakanı Adil Öksüz... Aradan zaman geçer aradan zaman geçer, ondan sonra derler ki, ʹbiz aldatılmışız.ʹ Bu ülkeyi yöneten insanların aldatılma hakkı yoktur. Sizi önüne gelen aldatıyor.  Bu Anayasa teklifi Sayın BAHÇELİ tarafından getirildi. "Cumhurbaşkanı çok suç işliyor, bari hukuk içine alalım, suç işlemesinin önüne geçelim" dedi ve bu gerekçeyle geldi. Cumhurbaşkanı da ʹBelediye Başkanlığımdan beri çok istediğim, tamamen kendi projem olan bir sistemʹ dedi. 14 Nisanʹda ʹhayırʹ çıktığında saç saça, baş başa bir kavgaya şahit olacağız. Kim kimi aldattı göreceğiz. Mesele kendini hukuk metni içersinde korumaksa buradan iddia ediyorum; biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanıʹnı başkalarına dövdürmeyiz. Siz bu milleti kendi çıkarlarınız uğruna dövdürürken, biz kim olursa olsun Türkiye Cumhuriyetiʹnin Cumhurbaşkanıʹnı kimseye dövdürmeyiz. Dolayısıyla korkmayın, millete güvenin. Şimdi düşünün; kafası kızdı, sabah savaş. Kafası kızdı, 5 bakan gönderdi. Böyle bir şey olamaz. MHP tabanını şöyle parmak uzatıldığında oraya gideceğini zannetmişler. Büyük Birlik tabanının parmak uzatıldığında oraya gideceğini zannetmişler. İşler kesat kesat. Bekledikleri gibi gitmiyor. O yüzden bu salon alamamalar da ondan kaynaklanıyor. Buradan sesleniyorum; çıkın Sarayʹdan, Cumhurbaşkanlığı forsunu bırakın, çıkın meydanlara eşit şartlarda yarışalım. Eğer siz kazanırsanız ne istiyorsanız o olur. Ama ben kazanırsam milletin iradesi ne diyorsa o olur. Bu arada sayın Başbakanʹa söylüyorum; ona da laf söylemeye utanıyorum. Geçenlerde ʹABİDİK GUBİDİKʹ dedi. Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve daha da acısı kendisi ʹabidik gubidikʹ mi seçildi? Sonra Bolu’ya gitti. Boluluları Köroğlu dururken zalimliğiyle tanınan Bolu beyi yaptı. Buradan Başbakan’a sesleniyorum; bize ‘terörist’ dediniz. Size misliyle iade ediyorum. Biz ‘terörist’ olamayız. Biz teröristlerle masaya oturmadık ki. Dolayısıyla size misliyle iade ediyorum. Bize ‘FETÖ’cü’ dediniz. Burada FETÖ’cü birisi yok. Ama her bir vatandaşın TUSKON’dan onay almadan bir yere gelmediğini bilerek bunu da size misliyle iade ediyorum. Bize ‘hain’ dediniz. Size sadece Enver Paşa’nın bir sözünü söyleyeyim: ‘Hainler korkak olur.’ Bütün bu nedenlerle biz bu Anayasa teklifine referandumda ‘hayır’ diyeceğiz. 80 milyon kere hayır, hayır, hayır! Bütün AKP’ye oy veren, orada kendini tanımlayan kardeşlerime sesleniyorum; eğer bu referandumda Türkiye’nin geleceğini siz görürseniz siyasiler zapturapt altına alınır. Siz ‘hayır’ oyu verirseniz Cumhurbaşkanı da Başbakan da kalacak. Yani partinizle ilgili bir durum yok. Ama siz bütün siyasileri zapturapt altına almış olacaksınız. Ülkemizin birlik beraberliği için, hatta Cumhurbaşkanı’nın kendisi için, bu ülkenin çok değerli kadınları, erkekleri için, çalınan soruların tekrarlanmaması için, kayrılmaların son bulması için ‘HAYIR" deyin" dedi. - DORUK
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.