Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
Köşe Yazarı
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre
 

Kâr Zamanı Değil, Ar Zamanı

Tüm dünya uzun yılar yaşamadığı bir hastalık krizi içine girdi. Yaşayan nesillerin büyük bir kısmı hatta tamamı böylesine bir dünya sorunu yaşamadı. Takdire şayan toplumsal dayanışma ve yardımlaşmalar yaşanırken, bu krizden kar çıkarmaya, haksız fırsat yaratmaya, kazanç elde etmeye çalışanlarında üzülerek görüyoruz. Fahiş fiyatla satış yapma, stok yaparak haksız kazanç elde etme çabası içine giren kişi ve kurumlar hiç de az değil. Değerli dostlar günümüz kar zamanı değil ar zamanı. Devletimiz bu tür kişilerle mücadele ediyor. Ancak esas olan basiretli olmak, ahlaklı olmak, vicdan sahibi olmaktır.  Konunun diğer bir boyutu da ekonomi dünyasının izleyeceği, izlemesi gerek tutum. Kriz zamanları, işletmelerin durumunu test etme, maliyetlerinin dağılımını tespit etme açısında özel dönemlerdir. Her ne kadar bu krizin  şekli, kapsadığı alan ve ülkelerin tümünün çaresizlikleri gibi konularda farklı da olsa yine de ekonomik bir krizdir. Geçmiş krizleri hatırlayalım. Nakit akışını yönetemediği, akıllı bir yönetim süreci geçirmediği için batan şirketlerin hikâyeleriyle doludur. Stokları, alacakları ve borçları yönetmek, maliyetleri kontrol etmek bu dönemde daha önem kazanır. Şirketlerin  bu zorlu süreci yönetirken, sadece kar elde etmeyi değil özellikle şu iki kritik şeye dikkat etmesi gerekir. Birincisi çalışanları korumak, ikincisi müşterileri ve tedarikçileri yaşatmak, ayakta kalmalarına yardımcı olmak. Çünkü krizden çıkış yine bunlarla olacak. Türkiye’ nin de biraz daha farklı bir durumu var. 1994, 1998, 2001, 2008 gibi peş peşe o kadar çok ve sık kriz yaşadık ki, kriz yönetimi artık pek çok Türk şirketinin DNA’sının bir parçası haline geldi. Bu bir avantaj gibi görülebilir. Ama bu defaki biraz farklı. Küresel tedarik zincirinin bazı halkaları koptu. Böylesine geniş ölçekte bir küresel şoka karşı hiçbir şirketin bağışıklığı yoktur. Buna karşılık devlet desteklerinin bu kadar çok arttığı bir dönemi de yaşamadık. Yani şirketler yalnız değil. Krizlerde birçok şirket reaksiyon olarak hızla kapanma yoluna gider. Maliyet kontrolüne ağırlık verirler. Hatta bazıları hızla en büyük maliyet kalemi olarak gördüğü insan kaynağını küçültmekle işe koyulurlar. İşten çıkarmalar başlar. Oysa Dalgalı denizde motor kapatılmamalı. Aksine tam motor giderek dalgalı ortamdan kurtulunabilir. Motor da; çalışanlar, müşteriler ve tedarikçiler ile çalışır ve yol alabilir. Tabi ki bu dalgalı ortamda fabrikalar kadar çalışanlar ile tedarikçilere de fedakârlıklar düşecektir. Önceki dönemlerde krizlerden güçlenerek çıkan şirketleri görüyoruz. Bu krizden de güçlenerek çıkanlar olacaktır. Krizlerden güçlenerek çıkan şirketlerin öz kaynak yapıları güçlü ve aynı zamanda uyum kabiliyeti yüksek olan şirketler olduğunu görüyoruz. İçinde bulunduğumuz kriz çok büyük hızla girilen bir kriz. Hızla girilen bu krizden yine hızla çıkılması mümkündür. Yeter ki öz kaynak yapınız güçlü olsun; çalışanlarınız, tedarikçileriniz, bayi ve müşteri ağınız ayakta kalmış olsun. Bundan dolayıdır ki; krizler kar değil, ar zamandır. Hepinize iyi haftalar…
Ekleme Tarihi: 05 Nisan 2020 - Pazar
Muttalip KORKMAZ - Bana Göre

Kâr Zamanı Değil, Ar Zamanı

Tüm dünya uzun yılar yaşamadığı bir hastalık krizi içine girdi. Yaşayan nesillerin büyük bir kısmı hatta tamamı böylesine bir dünya sorunu yaşamadı.

Takdire şayan toplumsal dayanışma ve yardımlaşmalar yaşanırken, bu krizden kar çıkarmaya, haksız fırsat yaratmaya, kazanç elde etmeye çalışanlarında üzülerek görüyoruz. Fahiş fiyatla satış yapma, stok yaparak haksız kazanç elde etme çabası içine giren kişi ve kurumlar hiç de az değil.

Değerli dostlar günümüz kar zamanı değil ar zamanı. Devletimiz bu tür kişilerle mücadele ediyor. Ancak esas olan basiretli olmak, ahlaklı olmak, vicdan sahibi olmaktır.

 Konunun diğer bir boyutu da ekonomi dünyasının izleyeceği, izlemesi gerek tutum. Kriz zamanları, işletmelerin durumunu test etme, maliyetlerinin dağılımını tespit etme açısında özel dönemlerdir.

Her ne kadar bu krizin  şekli, kapsadığı alan ve ülkelerin tümünün çaresizlikleri gibi konularda farklı da olsa yine de ekonomik bir krizdir. Geçmiş krizleri hatırlayalım. Nakit akışını yönetemediği, akıllı bir yönetim süreci geçirmediği için batan şirketlerin hikâyeleriyle doludur. Stokları, alacakları ve borçları yönetmek, maliyetleri kontrol etmek bu dönemde daha önem kazanır.

Şirketlerin  bu zorlu süreci yönetirken, sadece kar elde etmeyi değil özellikle şu iki kritik şeye dikkat etmesi gerekir. Birincisi çalışanları korumak, ikincisi müşterileri ve tedarikçileri yaşatmak, ayakta kalmalarına yardımcı olmak. Çünkü krizden çıkış yine bunlarla olacak.

Türkiye’ nin de biraz daha farklı bir durumu var. 1994, 1998, 2001, 2008 gibi peş peşe o kadar çok ve sık kriz yaşadık ki, kriz yönetimi artık pek çok Türk şirketinin DNA’sının bir parçası haline geldi. Bu bir avantaj gibi görülebilir. Ama bu defaki biraz farklı. Küresel tedarik zincirinin bazı halkaları koptu. Böylesine geniş ölçekte bir küresel şoka karşı hiçbir şirketin bağışıklığı yoktur.

Buna karşılık devlet desteklerinin bu kadar çok arttığı bir dönemi de yaşamadık. Yani şirketler yalnız değil.

Krizlerde birçok şirket reaksiyon olarak hızla kapanma yoluna gider. Maliyet kontrolüne ağırlık verirler. Hatta bazıları hızla en büyük maliyet kalemi olarak gördüğü insan kaynağını küçültmekle işe koyulurlar. İşten çıkarmalar başlar.

Oysa Dalgalı denizde motor kapatılmamalı. Aksine tam motor giderek dalgalı ortamdan kurtulunabilir. Motor da; çalışanlar, müşteriler ve tedarikçiler ile çalışır ve yol alabilir. Tabi ki bu dalgalı ortamda fabrikalar kadar çalışanlar ile tedarikçilere de fedakârlıklar düşecektir.

Önceki dönemlerde krizlerden güçlenerek çıkan şirketleri görüyoruz. Bu krizden de güçlenerek çıkanlar olacaktır. Krizlerden güçlenerek çıkan şirketlerin öz kaynak yapıları güçlü ve aynı zamanda uyum kabiliyeti yüksek olan şirketler olduğunu görüyoruz.

İçinde bulunduğumuz kriz çok büyük hızla girilen bir kriz. Hızla girilen bu krizden yine hızla çıkılması mümkündür. Yeter ki öz kaynak yapınız güçlü olsun; çalışanlarınız, tedarikçileriniz, bayi ve müşteri ağınız ayakta kalmış olsun. Bundan dolayıdır ki; krizler kar değil, ar zamandır. Hepinize iyi haftalar…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.