Değerli tüketici dostlarım, Bu köşeyi takip edenlerin iyi bildiği üzere, zaman zaman tüketici dostu yaklaşımlarda bulunan kişi ve kuruluşları alkışlıyor, aksi durumlarda ise “sarı kart” gösteriyoruz. Bu hafta önce sarı kartımızı gösterelim. Geçtiğimiz ay Kütahya’mızda 4 farklı ülkeden 35 genç katılımcıyla bir AB projesi gerçekleştirdik. Çok başarılı geçen bu projede hem kendi kültürümüzü yabancı gençlere tanıttık hem de Kütahya’mızda adeta bir görsel şölen yaşattık. Bu vesileyle bizlere destek veren Kütahya halkına, Belediye Başkanımız Sn. Eyüp Kahveci’ye, Kent Konseyi Başkanımız Sn. Bülent Cebeci’ye, Kültür Müdürümüz Sn. Yıldırım Akgül’e ve üniversitemizdeki sempozyuma katkı sunan Doç. Dr. Oktay Şahbaz ile Doç. Dr. Elif Özdoğlar’a teşekkür ederiz. Projemiz başarıyla tamamlandıktan sonra konuklarımızı Zafer Havalimanı’ndan 14.05’teki TK2055 sayılı uçuşla İstanbul’a uğurladık. “Uğurladık” diyorum ama aslında uğurlayamadık. Çünkü uçak yaklaşık 7 saat rötar yaparak 21.00’de kalkabildi. Rötar için herhangi bir açıklama yapılmadı. “Gençler kendi aralarında sohbet ederler” diyebilirsiniz ama öyle olmadı. İstanbul’a indiklerinde, sadece iki saat sonra ülkelerine dönecek uçaklarına yetişmeleri gerekiyordu. Ne yazık ki bu gecikme yüzünden bağlantılı olmayan biletlerini kullanamadılar ve hiçbir hak talep edemediler. THY hakkındaki bu kaçıncı yazımdır hatırlamıyorum. Daha önce de yine proje için yurtdışından gelen bir katılımcımız, Makedonya’dan uçağı 2 saat rötarlı kalktığı için iç hat bağlantısına yetişememişti. Kontuarda yeni bilet aldık ama uçağa alınmadı. Daha sonra bu biletleri geri almak için başvurduğumuzda da noterden vekâlet istendi. Vekâlet verilemeyince, üç biletin parası yanmış oldu. Dahası, kontuarda görevli personele “bilet alıyoruz ama binebilecek mi?” diye özellikle sormamıza rağmen “elbette” cevabı verilmişti. Sonuç değişmedi. Bu ve buna benzer nice örnek bu köşede yer aldı. Arşive bakanlar görecektir. Ne yazık ki ülkemizin marka değeri olarak lanse edilen THY’ye bir sarı kart daha göstermek zorundayız. Gelelim alkışlarımıza… Genelde sizden gelen tüketici dostu örnekleri burada paylaşıyoruz. Bu kez kendi yaşadığım bir deneyimi aktarmak istiyorum. Uzun süredir değiştirmeyi planladığımız mobilyalarımız için komşu ilin ünlü mobilya ilçesine gitmeyi düşünüyorduk. Ancak paramızın ilimizde kalması gerektiğini düşündük ve Kütahya’daki mobilya mağazalarını gezmeye başladık. Detaycılığıyla tanıdığım sevgili eşimle mağazaları birkaç kez dolaştık. Sonunda karşımıza işini çok iyi yapan bir satış temsilcisi çıktı: Taha Uysal. Sade ama ikna edici üslubuyla eşime tüm mobilyaları aldırmayı başardı. Aynı pozisyondaki Abdullah Uyanıker’in katkılarını da unutmamak gerekir. Buraya kadar olağan sayılabilir; ancak detaylara çok önem veren bir hanıma satış yapabilmek gerçekten büyük başarıdır. Asıl alkış ise bundan sonra… Düğün sezonu olmasına rağmen mobilyalar tam zamanında teslim edildi. Ardından kurulum aşamasında eşimin fark ettiği küçük hatalar, birkaç kez eleman gönderilerek giderildi. Hatta bu düzeltmelerin ikisinde bizzat Abdullah Bey kendisi geldi. Son olarak, ücretini ödemeyi teklif etmeme rağmen dolap kapaklarını ücretsiz değiştiren firma sahibi Sn. Muhammed Kara’ya kocaman alkışlarımızı gönderiyoruz. Sağlıklı, huzurlu ve sorunsuz günler dileğiyle…