Mehmet Aydın UZUN: Erken Seçim Kaçınılmaz Oldu

Siyaset 12.06.2021 - 14:20, Güncelleme: 13.11.2023 - 06:33 3458+ kez okundu.
 

Mehmet Aydın UZUN: Erken Seçim Kaçınılmaz Oldu

CHP 25 ve 27. Dönem milletvekili adayı ve Simav İlçe Başkanlığı yapan camiasında "Karaoğlan" diye anılan Mehmet Aydın UZUN, gündeme ait basın açıklaması yaptı.
CHP 25 ve 27. Dönem milletvekili adayı ve Simav İlçe Başkanlığı yapan camiasında "Karaoğlan" diye anılan Mehmet Aydın UZUN, gündeme ait basın açıklaması yaptı. Türkiye'nin son durumunu tespit ve durum analiz etmek istediğini belirten UZUN: "Öncelikli en önemli konuya temas etmek istiyorum, geçim sıkıntısı ve doğurduğu sebebiyet; 2002'den 2019 yılları arasına kadar bu ülkede 5806 kişi tamamen geçim sıkıntısından dolayı intihar etti. Dünyanın en acı gerçek halka umut verememek, her şeyin bittiğinin göstergesidir. Vicdanınız rahatsa kendinizi rahat hissediyorsanız buyurun devam edebilirsiniz; ama bu millet artık erken seçim istiyor. "10 Milyonun Üzerinde İşsiz Var" Kayıtlı iş başvurusunda bulunan 4 milyon 236 bin işsiz, umudunu yitirmiş, yarınını kaybetmiş, artık başvuru yapsam da bir sonuç çıkmayacak; zaten liyakatın ve ehliyetin olmadığı yerde benim işe girme şansım olmayacak deyip başvuru yapmayan TUİK bu sayıları vermiyor ama 10 milyonun üzerinde işsiz bir toplum haline gelmiş Türkiye. Saraylarında, villalarında yaşayanlar bunları görmeyebilir; gariban halkın 1 liralık ekmek için Halk Ekmek'e sıraya girdiğinden haberdar olmayabilir; Ne demişti ulu önder: "Gaflet, delalet hatta hiyanet içinde olabilirler" işte tam da bu söz burada ortaya çıkmakta. Zevki sefaya dalan hükümet mensupları jeeplerde, saraylarda, villalarda kendileri yaşamakta ama işsizlik 10 milyonun üzerinde, bu bile erken seçim için yeterlidir. "Yerel Esnafımızı, Emperyalist Sistemle Kaybettik"   Bu ülkenin bel kemiğidir esnaf, yoksula, işsize kapısını açan; evlere bazen sıcak çorba gönderen bazen iş gönderen bir kanattır esnaf; tam da böyleydi. Hani bizim mahalle bakkallarından örnek vermek gerekirse, paramız yetmezdi yarın öderiz, maaş aldığımızda öderiz dediğimizde hiç lafı bile olmazdı, biz gittikten sonra deftere yazılırdı; bu ahlakımızı, duruşumuzu ulusal market zincirleriyle emperyalist düzenin ülkemize yarattığı sistemle kaybetmiş durumdayız. "2020'de 24 Bin 196 Esnaf Kepenk Kapattı" Peki bizim sevecen, babacan esnafımız noldu? Sadece 2020 yılında 24 bin 196 esnafımız kepenk kapattı, bu resmi sayıdır. Resmi olmayıp da basit usulde kapatanlar da yaklaşık 30 binin üzerindedir. Esnaf umudunu kaybetmiş durumda. Garantisi yoktur mesela, ayın 30'u deyip ayın 15'inde maaş alacağım diye bir garantisi yoktur esnafın, mesela çocuğunun okul taksidini yatırma diye bir garantisi yoktur; alın teri ve emeği ile kendi geçimini sağlayarak yuvasını mutlu eder. Bunları muhalefet partisinin milletvekili adayı, eski ilçe başkanı olarak söylemiyorum; esnafını kaybeden her şeyini kaybetmiştir aslında. "55 Ülkenin Nüfusundan Fazla Atama Bekleyen Öğretmen Var" Atanamayan Öğretmenler yok oldu, 55 ülkenin nüfusundan fazla atama bekleyen Öğretmen adayı var bu ülkede. Yani resmi rakamlara göre Türkiye'de 150 bin öğretmen açığı var ama atama bekleyen kardeşlerimiz 460 bin. Bakanlığın yaptığı 150 bin açığa rağmen yılda 20 bin atama yapılıyor. Bir ülkede Öğretmen olmazsa o ülkede Doktor, Savcı, Esnaf, Çiftçi olmaz. Herşeyi yetiştiren, yücelten Öğretmendir. Öğretmenleri hiçe saymak doğru değildir. 55 ülke nüfusundan fazla atanamayan Öğretmenlerimize bile sahip çıkamamak erken seçim gerekçesidir. "Üretebileceğimiz Ürünleri, İthal Etmemiz Çiftçiyi de Ülkemizi de Bitirdi" 2002'den önce ve tekabülünde bu ülke kendi yiyeceğini, içeceğini, pişireceğini üretir, yeter bir haldeydi. 2008 - 2010 yıllarında çok iyi hatırlıyorum, üretmeye ne gerek var daha ucuza yurtdışından ithal ediyoruz söylemleri hala kulaklarımda çınlıyor. Bir yanım çiftçi olan bir yanım esnaf olan birisi olarak özellikle söylemek istiyorum 2009'un Kasım ayında ithal ürünlere baktığımızda, sadece buğday ithali 1 milyar 700 milyon dolar, soya fasülyesi 900 milyon dolar, tane mısır 600 milyon dolar. Yani çiftçinin çektiği çile bir kenara bırakılıp yok edilme aşamasında. Dünyanın en pahalı mazotunu, gübresini, elektriğini kullanan Türk çiftçisi. Çiftçiyi borç batağına itekleyip, şuan ülkemizde inanılmaz bir ithal hovardalığı doğmuş durumda. Bunun çeşitli sebepleri olabilir; buradan rant elde etmek isteyenler, para kazanmak isteyenler olabilir. Mesela gemicikleri olanlar ithal olarak saman, buğday getirebilir; dışarıdan gelecek ürünlerini ülkeye pazarlamış olabilir. Bunlar Allah'la kendi aralarındaki vicdalarına kalmıştır. Çiftçiyi hiçe saymak bile erken seçim sebebidir. "Z Kuşağını Elimizde Tutamazsak, Ülkenin Geleceğini Yok Ederiz" Ailelerin, yaşlıların, devletin bütün anlamı olan evlatlarımız, çocuklarımız. Yemeyip yedirmeyi, giymeyip giydirmeyi özenen şanlı bir Türk insanıyız. Ecdadımız geçmişimiz, geleceğimiz zaferlerle dolu; kadını erkeği hiç önemli değil, tamamıyla milleti ile bir arada olan bir devletiz. Genç bir siyasetçi olarak ülkeyi, gençleri değerlendirdiğimde, gençlerin tamamıyla umutlarını, hayallerini yitirdiğini görmekteyim. Bu ülkede İşsizlik, atama, yaşam sorunları olmakta; gençler yaşamını geleceğini batıda yani Avrupa'da aramakta onlara da bir Türk Milliyetçisi olarak belki hak vermek yanlış ama yarına bakan bir birey olarak hak vermekteyim. Çünkü bu ülkede gençler, liyakatın olmadığını, kazandığının hayatını idame ettirmeyeceğini öngörmekte. Onlar akıllı, bir partinin ardına takılıp fanatik bir futbol taraftarı gibi gitmemekte. Araştırmalarını yapmakta, ülkedeki yaşam standartlarına bakmakta, bu sebepten batıyı ve Avrupa'yı tercih etmektedirler. Z kuşağını elimizde tutamazsak bu yüce milleti elimizde tutamayacağımızın habercisi. İşte bu sebep bile başlı başına erken seçim için yeterli. " dedi. - DORUK 
CHP 25 ve 27. Dönem milletvekili adayı ve Simav İlçe Başkanlığı yapan camiasında "Karaoğlan" diye anılan Mehmet Aydın UZUN, gündeme ait basın açıklaması yaptı.

CHP 25 ve 27. Dönem milletvekili adayı ve Simav İlçe Başkanlığı yapan camiasında "Karaoğlan" diye anılan Mehmet Aydın UZUN, gündeme ait basın açıklaması yaptı.

Türkiye'nin son durumunu tespit ve durum analiz etmek istediğini belirten UZUN: "Öncelikli en önemli konuya temas etmek istiyorum, geçim sıkıntısı ve doğurduğu sebebiyet; 2002'den 2019 yılları arasına kadar bu ülkede 5806 kişi tamamen geçim sıkıntısından dolayı intihar etti. Dünyanın en acı gerçek halka umut verememek, her şeyin bittiğinin göstergesidir. Vicdanınız rahatsa kendinizi rahat hissediyorsanız buyurun devam edebilirsiniz; ama bu millet artık erken seçim istiyor.

"10 Milyonun Üzerinde İşsiz Var"

Kayıtlı iş başvurusunda bulunan 4 milyon 236 bin işsiz, umudunu yitirmiş, yarınını kaybetmiş, artık başvuru yapsam da bir sonuç çıkmayacak; zaten liyakatın ve ehliyetin olmadığı yerde benim işe girme şansım olmayacak deyip başvuru yapmayan TUİK bu sayıları vermiyor ama 10 milyonun üzerinde işsiz bir toplum haline gelmiş Türkiye. Saraylarında, villalarında yaşayanlar bunları görmeyebilir; gariban halkın 1 liralık ekmek için Halk Ekmek'e sıraya girdiğinden haberdar olmayabilir; Ne demişti ulu önder: "Gaflet, delalet hatta hiyanet içinde olabilirler" işte tam da bu söz burada ortaya çıkmakta. Zevki sefaya dalan hükümet mensupları jeeplerde, saraylarda, villalarda kendileri yaşamakta ama işsizlik 10 milyonun üzerinde, bu bile erken seçim için yeterlidir.

"Yerel Esnafımızı, Emperyalist Sistemle Kaybettik"

 

Bu ülkenin bel kemiğidir esnaf, yoksula, işsize kapısını açan; evlere bazen sıcak çorba gönderen bazen iş gönderen bir kanattır esnaf; tam da böyleydi. Hani bizim mahalle bakkallarından örnek vermek gerekirse, paramız yetmezdi yarın öderiz, maaş aldığımızda öderiz dediğimizde hiç lafı bile olmazdı, biz gittikten sonra deftere yazılırdı; bu ahlakımızı, duruşumuzu ulusal market zincirleriyle emperyalist düzenin ülkemize yarattığı sistemle kaybetmiş durumdayız.

"2020'de 24 Bin 196 Esnaf Kepenk Kapattı"

Peki bizim sevecen, babacan esnafımız noldu? Sadece 2020 yılında 24 bin 196 esnafımız kepenk kapattı, bu resmi sayıdır. Resmi olmayıp da basit usulde kapatanlar da yaklaşık 30 binin üzerindedir. Esnaf umudunu kaybetmiş durumda. Garantisi yoktur mesela, ayın 30'u deyip ayın 15'inde maaş alacağım diye bir garantisi yoktur esnafın, mesela çocuğunun okul taksidini yatırma diye bir garantisi yoktur; alın teri ve emeği ile kendi geçimini sağlayarak yuvasını mutlu eder. Bunları muhalefet partisinin milletvekili adayı, eski ilçe başkanı olarak söylemiyorum; esnafını kaybeden her şeyini kaybetmiştir aslında.

"55 Ülkenin Nüfusundan Fazla Atama Bekleyen Öğretmen Var"

Atanamayan Öğretmenler yok oldu, 55 ülkenin nüfusundan fazla atama bekleyen Öğretmen adayı var bu ülkede. Yani resmi rakamlara göre Türkiye'de 150 bin öğretmen açığı var ama atama bekleyen kardeşlerimiz 460 bin. Bakanlığın yaptığı 150 bin açığa rağmen yılda 20 bin atama yapılıyor. Bir ülkede Öğretmen olmazsa o ülkede Doktor, Savcı, Esnaf, Çiftçi olmaz. Herşeyi yetiştiren, yücelten Öğretmendir. Öğretmenleri hiçe saymak doğru değildir. 55 ülke nüfusundan fazla atanamayan Öğretmenlerimize bile sahip çıkamamak erken seçim gerekçesidir.

"Üretebileceğimiz Ürünleri, İthal Etmemiz Çiftçiyi de Ülkemizi de Bitirdi"

2002'den önce ve tekabülünde bu ülke kendi yiyeceğini, içeceğini, pişireceğini üretir, yeter bir haldeydi. 2008 - 2010 yıllarında çok iyi hatırlıyorum, üretmeye ne gerek var daha ucuza yurtdışından ithal ediyoruz söylemleri hala kulaklarımda çınlıyor. Bir yanım çiftçi olan bir yanım esnaf olan birisi olarak özellikle söylemek istiyorum 2009'un Kasım ayında ithal ürünlere baktığımızda, sadece buğday ithali 1 milyar 700 milyon dolar, soya fasülyesi 900 milyon dolar, tane mısır 600 milyon dolar. Yani çiftçinin çektiği çile bir kenara bırakılıp yok edilme aşamasında. Dünyanın en pahalı mazotunu, gübresini, elektriğini kullanan Türk çiftçisi.

Çiftçiyi borç batağına itekleyip, şuan ülkemizde inanılmaz bir ithal hovardalığı doğmuş durumda. Bunun çeşitli sebepleri olabilir; buradan rant elde etmek isteyenler, para kazanmak isteyenler olabilir. Mesela gemicikleri olanlar ithal olarak saman, buğday getirebilir; dışarıdan gelecek ürünlerini ülkeye pazarlamış olabilir. Bunlar Allah'la kendi aralarındaki vicdalarına kalmıştır. Çiftçiyi hiçe saymak bile erken seçim sebebidir.

"Z Kuşağını Elimizde Tutamazsak, Ülkenin Geleceğini Yok Ederiz"

Ailelerin, yaşlıların, devletin bütün anlamı olan evlatlarımız, çocuklarımız. Yemeyip yedirmeyi, giymeyip giydirmeyi özenen şanlı bir Türk insanıyız. Ecdadımız geçmişimiz, geleceğimiz zaferlerle dolu; kadını erkeği hiç önemli değil, tamamıyla milleti ile bir arada olan bir devletiz.

Genç bir siyasetçi olarak ülkeyi, gençleri değerlendirdiğimde, gençlerin tamamıyla umutlarını, hayallerini yitirdiğini görmekteyim. Bu ülkede İşsizlik, atama, yaşam sorunları olmakta; gençler yaşamını geleceğini batıda yani Avrupa'da aramakta onlara da bir Türk Milliyetçisi olarak belki hak vermek yanlış ama yarına bakan bir birey olarak hak vermekteyim. Çünkü bu ülkede gençler, liyakatın olmadığını, kazandığının hayatını idame ettirmeyeceğini öngörmekte. Onlar akıllı, bir partinin ardına takılıp fanatik bir futbol taraftarı gibi gitmemekte. Araştırmalarını yapmakta, ülkedeki yaşam standartlarına bakmakta, bu sebepten batıyı ve Avrupa'yı tercih etmektedirler. Z kuşağını elimizde tutamazsak bu yüce milleti elimizde tutamayacağımızın habercisi. İşte bu sebep bile başlı başına erken seçim için yeterli. " dedi. - DORUK 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.