Cüneyt KÖŞE - Tüketici Köşesi
Köşe Yazarı
Cüneyt KÖŞE - Tüketici Köşesi
 

Yerli Malı, Yurdun Malı… (2)

           Değerli Tüketici dostlarım, Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Aralık ayının 12-18 si arasında YERLİ MALI HAFTASI’ nı kutladık. Çocukluğumuzda coşkuyla kutladığımız bu hafta, günümüzde artık bir yasak savma şeklinde kutlanıyor  (maalesef). TÜKETİCİ HAREKETİ olarak bu haftada %100 TÜRKİYE kampanyasını başlatarak yerli malına vurgu yapmaya çalıştık. Dilerseniz bu hasas konuyu enine boyuna ele almaya çalışalım. ……           Sanayileşmiş zengin batı ve kuzey ülkeleri kendi pazarını korumak, kendi malını ihraç edebilmek, kendi işsizine iş bulabilmek, kendi malının kalitesini artırabilmek, üretimde ve tüketimde verimliliği artırabilmek, tüketicinin alım gücünü artırabilmek, tüketici bilincini oluşturabilmek ve yerli malı kullanımının önemini topluma anlatabilmek, diğer ülkelere karşı güçlü bir duruma gelebilmek için; işçisiyle, tüketicisiyle, sanayicisiyle, üniversitesiyle, meslek kuruluşlarıyla, diğer demokratik kitle örgütleriyle ve ilgili kamu kuruluşlarıyla bir araya gelip uzlaşma sağlamaya çalışmaktadır.          Yani kavgalarını içeride birbirine karşı vermekten daha çok, dışarıya karşı vermektedirler. Gerekli yasal, idari, teknik, sosyal ve ekonomik önlemleri almaktadırlar. Kendi pazarlarını, kendi üretimlerini, kendi ekonomilerini ve kendi ülke yararlarını koruyabilmek için dış ülkelere ve ithal mallara karşı birçok önlem almaktadırlar, birçok engel çıkartmaktadırlar. Örneğin; Amerika’ da 1933 yılında “Amerikan Malı Satın Al ” diye bir kanun çıkartılmış olup halen yürürlüktedir. Bu yasaya göre kamu ihalelerinde öncelik yerli mala aittir. Bu amaçla da “Buy American Act ” yani “Amerikan Malı Al ” diye bir de vakıf kurmuşlardır.           Bu vakıf Amerika’ lılara şunu söylemektedir; “Unutmayın ki, Her Amerikan malı satın aldığınızda; okul, yol, köprü, polis ve yangın istasyonları, sosyal hak ve güvenlikler, Amerika’ lılar için iş imkanları da satın almış olursunuz. Tüm Amerika’ lılar bilmelidir ki, duyarsızlık sonucunda ulusal sağlığımız bozulur ve modern ekonominin sonu başlar. Tek yol, üretimlerimizde yüksek kaliteyi aramak ve her ürettiğimiz malın üzerine “Amerikan Malı” etiketini yapıştırmaktır. Niçin Yerli Malı Kullanmalıyız? Paramızın ülkemizde kalması, başka ülkelere gitmemesi için. Ülkemizde kalan para ile yatırım yaparak, fabrikalar ve işyerleri açarak üretimi artırmak için. Fabrikaların açılması ve üretimin artırılması ile istihdam olanağı sağlanacağı ve işsizlere iş bulunacağı için. İstihdam sağlanması ve işsizlere iş bulunmasıyla tüketicilere alım gücü sağlanacağı için. Fiyatların, enflasyonun düşmesi ve ucuzluğun sağlanabilmesi için. Ekonominin canlanmasıyla vergi mükelleflerinin kazancının ve gelirinin artması, devletin de vergi gelirlerinin artışına olanak sağlayacağı için. Devlet bütçesinden sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik harcamaları ile diğer kamusal hizmetlere daha çok ödenek ayrılacağı için. Çalışanların daha iyi ücret alabilmelerini sağlayacağı için. Ulusal devletin güçlenmesine, ülkemizin bağımsızlığının ve egemenliğinin korunmasına olanak sağlayacağı için. Daha kaliteli, daha sağlıklı, daha güvenli malların üretilmesine olanak sağlayacağı için. Yoksulluğun giderilmesine, toplumsal görencin ve huzurun sağlanabilmesine katkı sağlayacağı için. Sosyal ve kültürel gelişmemize olanak sağlayacağı için.                          Alınması Gereken Önlemler ve Çözüm Önerileri                                                                         İşçi, memur, tüketici, sanayici, esnaf örgütleri, üniversite, kamu kuruluşu gibi toplumun tüm kesimlerinin bir araya gelerek, toplumun ve tüketicilerin önceliklerini ve gereksinimlerini dikkate alıp belli bir üretim planlaması doğrultusunda; kaliteli, verimli, ucuz, tüketici haklarına ve sendikal haklara saygılı, çevre dostu yerli malı üretilmesi konusunda bir uzlaşma sağlanmalı, herkesin sorumluluğunu yerine getirecek şekilde çalışma yapılmalıdır. Tüketicilerin alım gücünü ve bilinç düzeyini artırıcı ekonomik ve sosyal önlemler alınmalıdır. Zengin-yoksul tüm tüketicilere yerli malı kullanımının önemini anlatacak ve onlarda yerli malı kullanma bilincini, sorumluluğunu ve yurtseverlik duygusunu geliştirecek çalışmalar yapılmalıdır. Ülkemizin yerli üretimine, tarımına ve sanayileşmesine zarar verecek ithalat politikaları terk edilmelidir. Özellikle de tüketicilerin sağlık ve güvenliğini tehlikeye sokacak kalitesiz, sağlıksız ve güvensiz malların ithalatı yasaklanmalı, bu amaçla gümrüklerde etkili bir denetim sistemi kurulmalıdır. Her çeşit yerli üretimde maliyetleri düşünebilmek ve ucuz üretim sağlayabilmek için yerli kaynaklarımıza dayalı üretim politikasını benimsemeliyiz. Gümrük Birliği gözden geçirmeli, eğer Gümrük Birliği’ ne giriş nedeniyle zarar görmemizi önleyemiyorsak Birlikten çıkılmalıdır. Küreselleşme politikalarını zengin kuzey, batı ülkeleri ve uluslararası firmalar-tekeller, kendi yararına kullandıklarından, onların bu tek taraflı politika ve uygulamalarına karşı, ülke olarak gerekli ekonomik, sosyal, yasal, teknik ve idari önlemler alınmalıdır.        “Benim Param Var, İstediğim Malı Alırım” anlayışı yerine “Ben Bu Ülkenin Yurttaşıyım, Ülkemin Kalkınması, Gelişmesi İçin Kaliteli Yerli Malını Tercih Etmeliyim” anlayışını benimsemeliyiz.         Sağlıklı ve sorunsuz günler dileğiyle..
Ekleme Tarihi: 17 Şubat 2023 - Cuma
Cüneyt KÖŞE - Tüketici Köşesi

Yerli Malı, Yurdun Malı… (2)

           Değerli Tüketici dostlarım, Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Aralık ayının 12-18 si arasında YERLİ MALI HAFTASI’ nı kutladık. Çocukluğumuzda coşkuyla kutladığımız bu hafta, günümüzde artık bir yasak savma şeklinde kutlanıyor  (maalesef). TÜKETİCİ HAREKETİ olarak bu haftada %100 TÜRKİYE kampanyasını başlatarak yerli malına vurgu yapmaya çalıştık. Dilerseniz bu hasas konuyu enine boyuna ele almaya çalışalım.

……
          Sanayileşmiş zengin batı ve kuzey ülkeleri kendi pazarını korumak, kendi malını ihraç edebilmek, kendi işsizine iş bulabilmek, kendi malının kalitesini artırabilmek, üretimde ve tüketimde verimliliği artırabilmek, tüketicinin alım gücünü artırabilmek, tüketici bilincini oluşturabilmek ve yerli malı kullanımının önemini topluma anlatabilmek, diğer ülkelere karşı güçlü bir duruma gelebilmek için; işçisiyle, tüketicisiyle, sanayicisiyle, üniversitesiyle, meslek kuruluşlarıyla, diğer demokratik kitle örgütleriyle ve ilgili kamu kuruluşlarıyla bir araya gelip uzlaşma sağlamaya çalışmaktadır.
         Yani kavgalarını içeride birbirine karşı vermekten daha çok, dışarıya karşı vermektedirler. Gerekli yasal, idari, teknik, sosyal ve ekonomik önlemleri almaktadırlar. Kendi pazarlarını, kendi üretimlerini, kendi ekonomilerini ve kendi ülke yararlarını koruyabilmek için dış ülkelere ve ithal mallara karşı birçok önlem almaktadırlar, birçok engel çıkartmaktadırlar. Örneğin; Amerika’ da 1933 yılında “Amerikan Malı Satın Al ” diye bir kanun çıkartılmış olup halen yürürlüktedir. Bu yasaya göre kamu ihalelerinde öncelik yerli mala aittir. Bu amaçla da “Buy American Act ” yani “Amerikan Malı Al ” diye bir de vakıf kurmuşlardır.
          Bu vakıf Amerika’ lılara şunu söylemektedir; “Unutmayın ki, Her Amerikan malı satın aldığınızda; okul, yol, köprü, polis ve yangın istasyonları, sosyal hak ve güvenlikler, Amerika’ lılar için iş imkanları da satın almış olursunuz. Tüm Amerika’ lılar bilmelidir ki, duyarsızlık sonucunda ulusal sağlığımız bozulur ve modern ekonominin sonu başlar. Tek yol, üretimlerimizde yüksek kaliteyi aramak ve her ürettiğimiz malın üzerine “Amerikan Malı” etiketini yapıştırmaktır.

Niçin Yerli Malı Kullanmalıyız?

  • Paramızın ülkemizde kalması, başka ülkelere gitmemesi için.
  • Ülkemizde kalan para ile yatırım yaparak, fabrikalar ve işyerleri açarak üretimi artırmak için.
  • Fabrikaların açılması ve üretimin artırılması ile istihdam olanağı sağlanacağı ve işsizlere iş bulunacağı için.
  • İstihdam sağlanması ve işsizlere iş bulunmasıyla tüketicilere alım gücü sağlanacağı için.
  • Fiyatların, enflasyonun düşmesi ve ucuzluğun sağlanabilmesi için.
  • Ekonominin canlanmasıyla vergi mükelleflerinin kazancının ve gelirinin artması, devletin de vergi gelirlerinin artışına olanak sağlayacağı için.
  • Devlet bütçesinden sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik harcamaları ile diğer kamusal hizmetlere daha çok ödenek ayrılacağı için.
  • Çalışanların daha iyi ücret alabilmelerini sağlayacağı için.
  • Ulusal devletin güçlenmesine, ülkemizin bağımsızlığının ve egemenliğinin korunmasına olanak sağlayacağı için.
  • Daha kaliteli, daha sağlıklı, daha güvenli malların üretilmesine olanak sağlayacağı için.
  • Yoksulluğun giderilmesine, toplumsal görencin ve huzurun sağlanabilmesine katkı sağlayacağı için.
  • Sosyal ve kültürel gelişmemize olanak sağlayacağı için.                         

Alınması Gereken Önlemler ve Çözüm Önerileri                                                              

          İşçi, memur, tüketici, sanayici, esnaf örgütleri, üniversite, kamu kuruluşu gibi toplumun tüm kesimlerinin bir araya gelerek, toplumun ve tüketicilerin önceliklerini ve gereksinimlerini dikkate alıp belli bir üretim planlaması doğrultusunda; kaliteli, verimli, ucuz, tüketici haklarına ve sendikal haklara saygılı, çevre dostu yerli malı üretilmesi konusunda bir uzlaşma sağlanmalı, herkesin sorumluluğunu yerine getirecek şekilde çalışma yapılmalıdır.
Tüketicilerin alım gücünü ve bilinç düzeyini artırıcı ekonomik ve sosyal önlemler alınmalıdır. Zengin-yoksul tüm tüketicilere yerli malı kullanımının önemini anlatacak ve onlarda yerli malı kullanma bilincini, sorumluluğunu ve yurtseverlik duygusunu geliştirecek çalışmalar yapılmalıdır. Ülkemizin yerli üretimine, tarımına ve sanayileşmesine zarar verecek ithalat politikaları terk edilmelidir. Özellikle de tüketicilerin sağlık ve güvenliğini tehlikeye sokacak kalitesiz, sağlıksız ve güvensiz malların ithalatı yasaklanmalı, bu amaçla gümrüklerde etkili bir denetim sistemi kurulmalıdır. Her çeşit yerli üretimde maliyetleri düşünebilmek ve ucuz üretim sağlayabilmek için yerli kaynaklarımıza dayalı üretim politikasını benimsemeliyiz. Gümrük Birliği gözden geçirmeli, eğer Gümrük Birliği’ ne giriş nedeniyle zarar görmemizi önleyemiyorsak Birlikten çıkılmalıdır. Küreselleşme politikalarını zengin kuzey, batı ülkeleri ve uluslararası firmalar-tekeller, kendi yararına kullandıklarından, onların bu tek taraflı politika ve uygulamalarına karşı, ülke olarak gerekli ekonomik, sosyal, yasal, teknik ve idari önlemler alınmalıdır.
       “Benim Param Var, İstediğim Malı Alırım” anlayışı yerine “Ben Bu Ülkenin Yurttaşıyım, Ülkemin Kalkınması, Gelişmesi İçin Kaliteli Yerli Malını Tercih Etmeliyim” anlayışını benimsemeliyiz.

        Sağlıklı ve sorunsuz günler dileğiyle..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.