Cüneyt KÖŞE - Tüketici Köşesi
Köşe Yazarı
Cüneyt KÖŞE - Tüketici Köşesi
 

Bana Bir Masal Anlat Baba İçinde Bakkalımız Olsun :(

‘Köşenin başında durup bakarsanız: Her pencerede kırmızı toprak saksılar ve kararmış gaz sandıkları. Saksılarda al, beyaz, mor sardunya, küpe çiçeği, karanfil. Gaz sandıklarında öbek öbek yeşil fesleğen. Ta köşede bir mor salkım çardağı, altında civarın en işlek çeşmesi. Bütün bunların arkasında tiyatro dekorunu andıran beyaz, uzun, ince minare. Sürülü kafeslerin arkasında koca karı başları dizili. Arada dikişlerini bırakır, pencereden bağıra bağıra dedikodu yaparlar. Sokakta, ayağı takunyalı, başı yazma örtülü, eli bakraçlı kadınlar çeşmeye gider gelirler. Saçları iki örgülü kız çocukları kapı eşiklerinde sakız çiğner; çakşırı yırtık, yalınayak, başıkabak oğlanlar kırık taşlar arasındaki su birikintileri etrafında çömelmiş kâğıttan gemi yüzdürürler. Bir geçitten ziyade toplantı yeri: Mahalleli orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder, eğlenir. Hayatın orada geçmeyecek bir safhası yok gibidir. Eğer bir yabancı durur, su dolduran kadınlarla ahbaplık ederse bir kınalı parmak ona mutlak iki yer gösterir. Biri Mustafa Efendi nin İstanbul Bakkaliyesi, öteki, arka pencereleri çeşmenin üstüne açılan İmamın evi. Birincisi sokağın ortasındaki evlerden birinin altına kara bir kovuk gibi gömülen dükkâna, öteki sokağın biricik üç katlı binası. Gerçi kapısı öteki sokağa açılır, fakat küçük Sinekli Bakkal onu benimsemek ister. ‘         Halide Edip’in en önemli eserlerinden biridir ‘Sinekli Bakkal’. Kendi satırlarından alıntıladığım İstanbul Bakkalının betimlendiği kısımda’ Mahalleli orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder, eğlenir. Hayatın orada geçmeyecek bir safhası yok gibidir.’der. ……            Usta tiyatrocu Ferhan ŞENSOY’un ‘KAHRAMAN BAKKAL SÜPER MARKETE KARŞI’oyunu 90’ların başında günümüze projeksiyon tutacak şu sözlerle başlar;’Hepiniz hoş geldiniz. Bu akşam bir kahraman bakkalın süpermarketle olan mücadelesini izleyeceğiz. Oyunumuz 1929'da Amerika'da başlar. Amerika'yla ne ilgisi var demeyin; Süper marketler önce orada kurulmaya başlandı. Sonra bu günlerde bir şehirde yaşananlarla devam eder. Kim bilir belki de bu şehir burasıdır.’ 90 lara gitmişken o yıllardan -iz bırakan bir TVdizisi-Süper Baba’dan da söz etmek isterim. Başrollerini Şevket ALTUĞ’un üstlendiği bizden(!) bir aileyi ve ailenin fedakâr babasının güç koşullara sevgiyle nasıl direndiğini anlatan duygu yoğunluklu diziyi. Dahası kafamıza mıh gibi çakılan şarkısının sözlerini.. Bana bir masal anlat baba İçinde bütün oyunlarım Kurtla kuzu olsun Şekerle bal Bana bir masal anlat baba İçinde denizle balıklar Yağmurla kar olsun Güneşle ay Baba bir masal anlat bana İçinde tüm sevdiklerim İçinde İstanbul olsun. Tüm bu girizgâh aslında dün okuduğum satırlardan sonraki ruh halimi ve yaşadığım burukluğu anlamanıza yardımcı olması içindi. İşte bu duygusallığı yaşamama neden olan dün okuduğum satırlar: Bugün 30 yıllık mahalle esnafımız İsmail Bey ve eşi, dükkânlarını kapattılar. Ağlayarak uğurladık onları. “Yeni yasa çıkıyormuş İsmail Bey biraz daha dayanın zincir marketlere yasaklar geliyormuş” dediysem de, “biz o hikâyeyi 20 yıldır dinliyoruz” deyip anahtarı ev sahibine teslim etti.  Mahalle esnafımız korona virüsten önceki yıllarda da her mahallede üçer beşer açılan zincir marketlerin rekabetine dayanamayarak bir bir kapanmışlardı. Önce zücaciyeci, arkadan televizyon satan, sonra bir bakkal teker teker kepenklerini kapatmışlardı zaten.  Korona virüs pahalılık üstüne tuz biber ekti, esnaf yeniden kepenk kapatmaya başlayınca zincir marketlere yeniden bir düzenleme geldi.  İki binli yılların başından beri perakende ticaretin düzenlenmesi hakkında kanun taslağı ile ilgili toplantılara katılıp görüş verdiğimi hatırlıyorum. Bakkal ve mahalle esnafının zincir marketlere ve alış veriş merkezlerine karşı korunması ile ilgili tedbirlerin alınacağı konusundaki demeçleri de yıllardır okuyorum. Daha önce 2004 veya 2005 yıllarında yine aynı çalışma yapılmış ve İstanbul’da bir benzer toplantıya katılmıştım. Hemen her konuda Sanayi ve Ticaret Bakanlığının hazırladığı taslak konusunda taraflar anlaşmasına rağmen tasarı bir türlü kanunlaşamadı.  Baba bir masal anlat bana İçinde tüm sevdiklerim İçinde BAKKALIMIZ olsun.
Ekleme Tarihi: 16 Şubat 2021 - Salı
Cüneyt KÖŞE - Tüketici Köşesi

Bana Bir Masal Anlat Baba İçinde Bakkalımız Olsun :(

‘Köşenin başında durup bakarsanız: Her pencerede kırmızı toprak saksılar ve kararmış gaz sandıkları. Saksılarda al, beyaz, mor sardunya, küpe çiçeği, karanfil. Gaz sandıklarında öbek öbek yeşil fesleğen. Ta köşede bir mor salkım çardağı, altında civarın en işlek çeşmesi. Bütün bunların arkasında tiyatro dekorunu andıran beyaz, uzun, ince minare. Sürülü kafeslerin arkasında koca karı başları dizili. Arada dikişlerini bırakır, pencereden bağıra bağıra dedikodu yaparlar. Sokakta, ayağı takunyalı, başı yazma örtülü, eli bakraçlı kadınlar çeşmeye gider gelirler. Saçları iki örgülü kız çocukları kapı eşiklerinde sakız çiğner; çakşırı yırtık, yalınayak, başıkabak oğlanlar kırık taşlar arasındaki su birikintileri etrafında çömelmiş kâğıttan gemi yüzdürürler. Bir geçitten ziyade toplantı yeri: Mahalleli orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder, eğlenir. Hayatın orada geçmeyecek bir safhası yok gibidir. Eğer bir yabancı durur, su dolduran kadınlarla ahbaplık ederse bir kınalı parmak ona mutlak iki yer gösterir. Biri Mustafa Efendi nin İstanbul Bakkaliyesi, öteki, arka pencereleri çeşmenin üstüne açılan İmamın evi. Birincisi sokağın ortasındaki evlerden birinin altına kara bir kovuk gibi gömülen dükkâna, öteki sokağın biricik üç katlı binası. Gerçi kapısı öteki sokağa açılır, fakat küçük Sinekli Bakkal onu benimsemek ister. ‘

        Halide Edip’in en önemli eserlerinden biridir ‘Sinekli Bakkal’. Kendi satırlarından alıntıladığım İstanbul Bakkalının betimlendiği kısımda’ Mahalleli orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder, eğlenir. Hayatın orada geçmeyecek bir safhası yok gibidir.’der.

……

           Usta tiyatrocu Ferhan ŞENSOY’un ‘KAHRAMAN BAKKAL SÜPER MARKETE KARŞI’oyunu 90’ların başında günümüze projeksiyon tutacak şu sözlerle başlar;’Hepiniz hoş geldiniz. Bu akşam bir kahraman bakkalın süpermarketle olan mücadelesini izleyeceğiz. Oyunumuz 1929'da Amerika'da başlar. Amerika'yla ne ilgisi var demeyin; Süper marketler önce orada kurulmaya başlandı. Sonra bu günlerde bir şehirde yaşananlarla devam eder. Kim bilir belki de bu şehir burasıdır.’

90 lara gitmişken o yıllardan -iz bırakan bir TVdizisi-Süper Baba’dan da söz etmek isterim. Başrollerini Şevket ALTUĞ’un üstlendiği bizden(!) bir aileyi ve ailenin fedakâr babasının güç koşullara sevgiyle nasıl direndiğini anlatan duygu yoğunluklu diziyi. Dahası kafamıza mıh gibi çakılan şarkısının sözlerini..

Bana bir masal anlat baba
İçinde bütün oyunlarım
Kurtla kuzu olsun
Şekerle bal

Bana bir masal anlat baba
İçinde denizle balıklar
Yağmurla kar olsun
Güneşle ay

Baba bir masal anlat bana
İçinde tüm sevdiklerim
İçinde İstanbul olsun.

Tüm bu girizgâh aslında dün okuduğum satırlardan sonraki ruh halimi ve yaşadığım burukluğu anlamanıza yardımcı olması içindi. İşte bu duygusallığı yaşamama neden olan dün okuduğum satırlar:

Bugün 30 yıllık mahalle esnafımız İsmail Bey ve eşi, dükkânlarını kapattılar. Ağlayarak uğurladık onları. “Yeni yasa çıkıyormuş İsmail Bey biraz daha dayanın zincir marketlere yasaklar geliyormuş” dediysem de, “biz o hikâyeyi 20 yıldır dinliyoruz” deyip anahtarı ev sahibine teslim etti. 
Mahalle esnafımız korona virüsten önceki yıllarda da her mahallede üçer beşer açılan zincir marketlerin rekabetine dayanamayarak bir bir kapanmışlardı. Önce zücaciyeci, arkadan televizyon satan, sonra bir bakkal teker teker kepenklerini kapatmışlardı zaten. 
Korona virüs pahalılık üstüne tuz biber ekti, esnaf yeniden kepenk kapatmaya başlayınca zincir marketlere yeniden bir düzenleme geldi. 
İki binli yılların başından beri perakende ticaretin düzenlenmesi hakkında kanun taslağı ile ilgili toplantılara katılıp görüş verdiğimi hatırlıyorum. Bakkal ve mahalle esnafının zincir marketlere ve alış veriş merkezlerine karşı korunması ile ilgili tedbirlerin alınacağı konusundaki demeçleri de yıllardır okuyorum. Daha önce 2004 veya 2005 yıllarında yine aynı çalışma yapılmış ve İstanbul’da bir benzer toplantıya katılmıştım. Hemen her konuda Sanayi ve Ticaret Bakanlığının hazırladığı taslak konusunda taraflar anlaşmasına rağmen tasarı bir türlü kanunlaşamadı. 

Baba bir masal anlat bana
İçinde tüm sevdiklerim
İçinde BAKKALIMIZ olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.