MHP Kütahya Milletvekili Ahmet ERBAŞ, Basınla Buluştu

Seçim sonrası Kütahyaʹdaki yerel basın mensuplarıyla kahvaltıda buluşan MHP Milletvekili Ahmet ERBAŞ, Kütahyaʹda kendisine ve partisine gösterilen teveccühün büyük olduğunu, bu durumun ise kendilerini hizmet noktasında daha fazla sorumlu hale getirdiğini belirterek: "Kütahyaʹda şahsıma ve partime gösterilen ilginin büyüklüğü, minnettarlığımı ve hizmet etme arzumu artırdı. Birçok ilde Milliyetçi Hareket Partisinin oyları arttı ama biz Türkiye genelinde oylarını artıran 5. İl olduk. Bölgemizde ise 1.yiz" dedi. Milletvekili Ahmet ERBAŞ ile birlikte MHP Merkez İlçe Başkanı Gökhan TOMRUK ve 5.sıra milletvekili adayı Sedat KABAAĞAÇʹta hazır bulundu. İl başkanı Ferhan YILDIRIMʹın işlerinin çokluğu nedeniyle katılamadığı öğrenildi.   Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Ahmet Erbaş 27. Dönem milletvekili genel seçimlerinin sonuçlarıyla ilgili ; "24 Haziran seçimleri vatanımıza milletimize ve Kütahya’mıza hayırlı olsun. Seçim kampanyasına başladığımız günden bu yana son derece seviyeli, düzgün ve çamur siyaseti yapmadan bir kampanya yürüttük. Bütün siyasi partilerde de buna riayet etti. Ben öncelikle milletvekili seçilen arkadaşları canı yürekten kutluyorum. Seçilememenin ne olduğunu bildiğim için seçilemeyenlere de selamlarımı iletiyorum. Kütahya’nın çok iyi bir beklentisinin olduğunun farkındayız. Bize çok ciddi bir şekilde teveccüh gösteren halkımızın oylarına layık olmak için çalışacağımızdan emin olabilirsiniz. Şu anda Milliyetçi Hareket Partisi olarak Kütahya’da aldığımız oyla Türkiye’de ilk beşe giriyoruz. Bütün batı illerinde de oy oranı ve sayısı olarak rekor bizde. İl ve ilçe örgütlerimiz, ocaklarımız ve milletvekili aday bizim partimize ait bir şey değil. Milliyetçi Hareket Partisine oy vermemiş ama bizim bu duruşumuzdan Genele Başkanım Özellikle son iki yıldır seçilmiş hükümete, seçilmiş cumhurbaşkanının arkasında olması, onun demokrasi ve cumhuriyet anlayışı bizim sahadaki en büyük artımız oldu. Bu yüzden ben 2007 ve 2011 seçimlerinde buradaydım. O zaman bizi eleştiren birçok vatandaşımız bu gittiğimizde bize çok ciddi bir sempati ile baktı. Bu sempatinin hepsi şahıslarımıza ait dersek çok ciddi bir haksızlık yapmış oluruz. Bu sempatinin altında Sayın Genel Başkanımızın dik duruşunun, erdemli duruşun, milli duruşunun çok büyük faydası oldu ki biz bunu sahada çok ciddi bir şekilde gördük. Seçim gecesi saat bir veya bir buçuk civarında AK Partili arkadaşlar miting alanı düzenlemişlerdi bizi de davet ettiler biz de riayet ettik, davetlerini kabul ettik. Orada halkın sevgisini görünce çok mutlu olduk. Aslında özlenen buymuş. Biz Cumhur İttifakıyla beraber yola çıktığımız arkadaşlarla beraber çok ciddi bir şekilde Cumhur ittifakına riayet ettik. Bizim Türkiye Cumhuriyetinde hiçbir amblemimizde, hiçbir broşürümüzde, hiçbir seçim arabamızda Cumhur ittifakı olmayan hiçbir şey yoktu. Hepsi genel merkez tarafından olamazsa olmaz kuralıyla kesinleştirilmiştir. Sayın Genele Başkanım bu konuda çok hassas. Bunun anlamı şu; herhangi bir anlaşmamız veya bir beklentimiz olduğundan dolayı değil, bu Milletçi Hareket Partisine gönül veren insanların nasıl bir dik duruş yaptıklarının, nasıl sözüne sadık olduklarının göstergesidir. Buradaki seçimlerde de bu oran çok basit bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ak Parti 207 bin civarında bir oy aldı, biz 71 bin oy aldık. Sayın Cumhurbaşkanı da buradan 268 bin oy aldı. Biz bu yola girerken amacımız ilk üçe girmekti. Üç olmasa bile beşi yakaladığımızı düşünüyorum. Şahsım, partili arkadaşlarım ve milletvekillerim ve ekibimdeki arkadaşlarım adına; mutlaka içinizde kalbini kırdığımız, yanlış anlamalara sebebiyet verdiğimiz veya kendimizi ifade edemediğimiz konular olmuştur. Bunlar için hakkınızı helal ediniz. Bu işlerin hepsi gelip geçici. Benden önce ve benden sonra daha çok vekil göreceksiniz. Çok siyasetçi göreceksiniz. Bizlerin amacı kalplerinize nüfuz edebilmek, gönüllerinize nüfuz edebilmek. Milliyetçi hareket partisi olarak daha önceki çizilen portrelerin dışında  Genel Başkanımızın da çizdiği çizgi doğrultusunda halkımıza başka bir görüntü vermek istiyoruz. Şeklimize, görüntümüze, kıyafetimize, yaptığımız işlere, vekillerimizin duruşlarına, il ve ilçe örgütlerimizin duruşlarına, Kadın kollarımıza, ocaklarımıza çok ciddi bir şekilde değişim yapıyoruz. Artık Milliyetçi hareket partisinin içinde de dünyayı bilen, Türkiye’yi bilen söz sahibi, kendi memleketinde esnaf olan birçok sevgili kardeşimiz vekil oldu, bir kısmı çok kıl payı kaybetti ve göreceksiniz çok güzel ama güzel olduğu kadar bir o kadar terbiyeli, yetiştiği toprakları unutmayan bir nesil geliyor. Bizlerde bunun genç nesil olarak temsilcileriyiz. Tabiki hatalarımız olacak, tecrübesizliklerimiz olacak ama bunların hepsini bir iyi niyet ölçüsünde yapacağız. Şimdiye kadar bütün konuşmalarımda aynı cümleyi söyledim; Kütahya’ya hizmeti geçmiş bütün siyasetçilere, hangi partiden olursa olsun hepsine saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz. Rahmetli olanlara Allah rahmet eylesin. Yanımızda, karşımızda olmayan hiç kimse hakkında cevap hakkı doğuracak hiçbir şey söylemedik. Bizim amacımız yapılanları eleştirip kırmak değil ama hata gördüysek onu da söylüyoruz. Bir tık öteye nasıl götürebiliriz diye düşünüyoruz. Necip ve çelebi bir halkımız var, her şeyi Allah’tan sayıyor, kabul ediyor ve boynunu büküyor. İstemeyi bile beceremiyoruz. Kütahya’nın dışındaki diğer illerinde, genel merkezlerin de, Kütahyalı vekilleri ve buranın siyasetini bilmeleri lazım. Eğer bunu sağlayamazsak maalesef biraz geriş kalıyoruz. Hem devlet yatırımlarında geri kalıyoruz hem önceliklerin verilmesinde geri kalıyoruz. Benim partim de dahil, her genel merkez, her genel merkez yöneticisi, her bakan da burayı bilmek zorunda. Bunun başka bir kurtuluşu yok. Yalnızca oy vermenin dışında bazı isteklerimizin olabileceğini tahmin etmeleri lazım. Bu siyasi üslubumu hiç bozmayacağım. Ankara’dan ve Bürokrasiden geldiğim için Ankara konusunda rahatım. Bunlar şahsi şeyler değil, kimse alıp yolu cebine koyamaz, buraya yapılan bir hastaneyi cebine koyamaz, stadı koyamaz. Küçük hesapların peşinde olmaksızın, ben yaptım, sen yaptın yan da senin simin duyuldu benim ismin duyulmadı diye bir derdimiz tasamız olmadan, birlik beraberlik içinde olmaya hazırım."  dedi. - DORUK