Kütahya Şiir Sevenler, Eskişehirli Şairlerle Buluştu

Güncel 18.11.2019 - 17:49, Güncelleme: 13.11.2023 - 06:33 1559+ kez okundu.
 

Kütahya Şiir Sevenler, Eskişehirli Şairlerle Buluştu

Eskişehir Şairler Derneği Başkan, Yönetim Kurulu ve üyeleri Kütahya Şiir Sevenler Derneği'nin misafiri oldular. Tarihi mekanda yenilen yemeklerin ardından, tarihi yerlerin gezilmesiyle devam etti ve yine tarihi bir mekan olan Samanpazarında bulunan Yüksek Kahve'de Nalbant İsmet'in yeri olarak bilinen Evliya Çelebi Edebiyat Müze Kütüphanesinde bir araya gelindi.
Eskişehir Şairler Derneği Başkan, Yönetim Kurulu ve üyeleri Kütahya Şiir Sevenler Derneği'nin misafiri oldular. Tarihi mekanda yenilen yemeklerin ardından, tarihi yerlerin gezilmesiyle devam etti ve yine tarihi bir mekan olan Samanpazarında bulunan Yüksek Kahve'de Nalbant İsmet'in yeri olarak bilinen Evliya Çelebi Edebiyat Müze Kütüphanesinde bir araya gelindi. Eskişehir Şairler Derneği üyeleri, Kütahya Şiir Sevenler Derneği'nin misafirperverliğinde duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Rebap ve bağlama çalındı, türküler söylendi, şiirler okundu; şiirlerle kah gülündü, kah duygusallaşıldı, kah düşüncelere dalındı. Şiire dair sohbetler edildi. Şiir Sevenler Derneği Başkanı İsa KAHRAMAN: "Tarihi bir mekan, Samanpazarında yüksek kahve derler, zamanın şairleri, saz şairleri buranın özellikle üst katında bu güzellikleri yaşatmışlardır. Bizler de onlara da rahmet dileyerek, burayı özellikle seçtiğimizi belirterek, güzel bir akşam yaşayacağımızı umut ediyorum" dedi. Eskişehir Şairler Derneği Başkanı Kenan DEMİREL: "Hoşbulduk diyoruz, hoşgeldinin usulen karşılığıdır fakat gerçekten hoşbulduk, çok hoş karşılandık ve ağırladınız, hepinize teşekkür ederiz. Bu tarihi mekanların da olması bizim için enteresan ve güzel bir duygu. Bundan yüzyıllar önce buranın üst katında saz aşıkları, söz ustaları buralarda icralarda bulunuyordu. Bizler de onların terennüm ettiği o atmosferdeyiz. Eskişehir Şairler Derneği, 1992 yılında bir kaç şiir sevenin, şairin meydana getirdiği bir dernek. Bugün bunun meyvelerini topluyoruz ve bizlerin bir araya gelmesine vesile oluyor. Dernek Başkanımız İbrahim SARI, Dernek Yönetim Kurulu üyemiz Muharrem KULAK burada. Misafirseverliğinizden dolayı teşekkür ederim, bizler de sizleri ağırlamak isteriz. İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Muhammer ÖZER: "Burası, Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bağlı Vahit Paşa İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğümüz bünyesinde Evliya Çelebi Edebiyat Müze Kütüphane olarak hizmet vermektedir. Yukarıda el yazması ve el yazmasına uygun basılmış kitaplarımız var. Aşağı kattaki bu mekanda zaman zaman Şiir Sevenler Derneğimizin zaman zaman etkinliklerini yapıyoruz. Yakın şehrimizdeki ustalarımızla bir araya gelmek güzel, hepinize hoşgeldiniz diyorum" dedi. Eskişehir'den Muharrem KUBAT: "Toplantı sonlarında düşüncelerimi ifade ediyorum. Gençken şiir okumak için can atıyordum, bana iki şiir okutsunlar diyordum. Demekki bu çağ meselesi, şimdi gençler okusun, biz dinleyelim diyorum. 90 yaşındayım, çok sıcak bir karşılama yaşadık, teşekkür ederim. Bundan 20 yıl önce Kütahya ile çok sıcak ilişkilerimiz vardı. Kırgınlığımız yok ama ilişkilerimiz koptu. Bu denli toplantılar kültür iletişimidir, birbirini tanıma, motive etme, birbirini görerek ileriye doğru Türk edebiyatına güzel eserlek vermektir, etkileşim olur" dedi. DPÜ Edebiyat Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Kadir GÜLER: "Bu yöre ile ilgili bir hikaye anlatayım. Esas geçtiği mekanlardan birisi bize komşu olan Kemer Hamamı. Cemalettin Sultan adında büyük bir zat yatar. Timur, Kütahya'ya geldiği zaman karşılanır fakat halk bizim Timur'a ilgi göstermez. Timur bu civarı dolaşmaya gelince, Cemalettin Sultan'a uğrar. Herkes ayağa kalkarken, Cemalettin Sultan ayağa kalkmıyor. Biraz sinirleniyor, neden kalkmadığı soruluyor. Ben aksağın önünde ayağa kalkmam diyor. Timurleng deriz, aksak Timur'dur ve bunu üzerine Timur kızıyor ve kılıcını çekiyor bir vuruşta Cemalettin Sultan'ın kellesini uçuruyor. Rivayet tabi bu, Sultan kellesini yerden alıyor, gövdesine koyarak 200 metre gittikten sonra, kendi yaşadığı evin önünde şehit oluyor. Mezarını oraya kazarak, yapılıyor. 2 metrelik bir türbesi var, ziyaret halinde. Timur temizlenmek için yan taraftaki Kemer Hamamı'na geliyor. Divan Edebiyatının kurucu Şair Ahmedi ile birlikte hamama giriyorlar, yıkandıktan sonra Ahmedi ile sohbet ediyor. Moralini düzeltmek için diyor ki sence ben kaç akçe ederim, Ahmedi ise 5 akçe edersin diyor. Timur, benim zaten peştemalim 5 akçe eder, sen ne diyorsun bire şair diyor. Ahmedi ise ben de zaten ona paha biçmiştir diyor. Timur buna kızar ama yıkanmaya devam eder, hamamlarda halvet dediğimiz hücreler vardır, küçük küçük 2-3 kurnalık. Oraya giriyor Timur. Temizlendikten sonra kapıya yöneliyor, kapıya duvar iniyor, geriye gidiyor, kapı açılıyor, tekrar kapıya geliyor tekrar duvar iniyor. 7 kere bu iş devam edince, dua etmeye başlıyor, yaptığı işin yanlışlığı içine doğuyor. Dua ettikten sonra kapı açılıyor ve hızla dışarı çıkıyor. Bu olayı etrafına anlatınca Ahmedi diyor ki Sultanım sanırım büyük bir cürüm işlediniz. Timur ise nasıl telafi edeceğini sorması üzerine Altın Kemerini şair ve etrafındakilere vererek buraya çok güzel hamam ve türbe yaptırın o zata diyor. O zata ben yanlış yaptım diyor ve hızla çıkıp gidiyor. O olaydan sonra Kütahya'da çok kalmıyor. 1 - 1,5 ay içinde gidiyor, çünkü Kütahya halkı,  Osmanlı'yı yendiği için Timur'a yüz vermiyor. 1387 yılında Yıldırım Beyazıt, Devlet Hatun'u alarak Kütahya'nın damadı olmuş. 1389 yılında da şehzade padişah olarak bulunur. Kütahya bu coğrafyanın en önemli Kültür merkezlerinden birisidir, her tarafımız tarih kokmaktadır" dedi. Eskişehir'den Muharrem KUBAT, günü ve akşamı değerlendirirken, nasihatlerde bulundu. KUBAT: "Ahmet ARABACI Arkadaşım Sakarya şiirini okudu, bizi Necip Fazıl'ın da Nazım Hikmet'in de sağcı, solcu olduğu ilgilendirmez. Şiiri şiirse, biz onlara sağcı solcu diye bakmayız, bakmamalıyız. Kafanızı ipotek ettirmeyin. 20 yıl önce Irak'a şiir festivaline gittim. 48 ülkeden insanlar geldi, Muhammer ÖZER gibi değişik tarzlarda şiirler okudular. Kimisi Çoban kıyafetiyle şiir yorumladı. Şiiri renklendirdiler. Musa EROĞLU diyorki "Aşksız şiir suyu alınmış üzüm posası gibidir" diyor. Şiir aşkla başlar, branşlaşır, vatan, millet, din, inanç olarak ama şiir aşktır. Birisi aşk şiiri okuduğu zaman değişik yorumlamamak lazım. Çok güzel üslupta olanlar var. Rebabı yeni gördüm, diğer sazlar da tam usülüne uygun. Sanat bu işte. Rahmetli Sakıp SABANCI, "Eğer ekonomi sanatla taçlandırılmazsa, hiçbir anlamı yoktur" o gazeteyi saklamadığıma üzülürüm. Yeteneklerinizi güzel kullanalım. İdeolojilerden uzak kalalım, elbette bir düşüncemiz olacak; fakat kölesi olmayalım. Tanrının verdiği bu yetenek bize bir hazinedir. Yarı mecnun, vasat zekalı bir insan ne yazabilir ne o sazı çalabilir. Hiç kimsenin kölesi olmayalım" ifadelerini kullandı. Eskişehir Şairler Derneği de Kütahya Şiir Sevenler Derneği'ni misafir etmek istediklerini, ziyaretlerinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Günün anısına toplu fotoğraf çekinilmesi ile program sona erdi. - DORUK Fatma Çakır
Eskişehir Şairler Derneği Başkan, Yönetim Kurulu ve üyeleri Kütahya Şiir Sevenler Derneği'nin misafiri oldular. Tarihi mekanda yenilen yemeklerin ardından, tarihi yerlerin gezilmesiyle devam etti ve yine tarihi bir mekan olan Samanpazarında bulunan Yüksek Kahve'de Nalbant İsmet'in yeri olarak bilinen Evliya Çelebi Edebiyat Müze Kütüphanesinde bir araya gelindi.

Eskişehir Şairler Derneği Başkan, Yönetim Kurulu ve üyeleri Kütahya Şiir Sevenler Derneği'nin misafiri oldular. Tarihi mekanda yenilen yemeklerin ardından, tarihi yerlerin gezilmesiyle devam etti ve yine tarihi bir mekan olan Samanpazarında bulunan Yüksek Kahve'de Nalbant İsmet'in yeri olarak bilinen Evliya Çelebi Edebiyat Müze Kütüphanesinde bir araya gelindi.

Eskişehir Şairler Derneği üyeleri, Kütahya Şiir Sevenler Derneği'nin misafirperverliğinde duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Rebap ve bağlama çalındı, türküler söylendi, şiirler okundu; şiirlerle kah gülündü, kah duygusallaşıldı, kah düşüncelere dalındı. Şiire dair sohbetler edildi.

Şiir Sevenler Derneği Başkanı İsa KAHRAMAN: "Tarihi bir mekan, Samanpazarında yüksek kahve derler, zamanın şairleri, saz şairleri buranın özellikle üst katında bu güzellikleri yaşatmışlardır. Bizler de onlara da rahmet dileyerek, burayı özellikle seçtiğimizi belirterek, güzel bir akşam yaşayacağımızı umut ediyorum" dedi.

Eskişehir Şairler Derneği Başkanı Kenan DEMİREL: "Hoşbulduk diyoruz, hoşgeldinin usulen karşılığıdır fakat gerçekten hoşbulduk, çok hoş karşılandık ve ağırladınız, hepinize teşekkür ederiz. Bu tarihi mekanların da olması bizim için enteresan ve güzel bir duygu. Bundan yüzyıllar önce buranın üst katında saz aşıkları, söz ustaları buralarda icralarda bulunuyordu. Bizler de onların terennüm ettiği o atmosferdeyiz. Eskişehir Şairler Derneği, 1992 yılında bir kaç şiir sevenin, şairin meydana getirdiği bir dernek. Bugün bunun meyvelerini topluyoruz ve bizlerin bir araya gelmesine vesile oluyor. Dernek Başkanımız İbrahim SARI, Dernek Yönetim Kurulu üyemiz Muharrem KULAK burada. Misafirseverliğinizden dolayı teşekkür ederim, bizler de sizleri ağırlamak isteriz.

İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Muhammer ÖZER: "Burası, Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bağlı Vahit Paşa İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğümüz bünyesinde Evliya Çelebi Edebiyat Müze Kütüphane olarak hizmet vermektedir. Yukarıda el yazması ve el yazmasına uygun basılmış kitaplarımız var. Aşağı kattaki bu mekanda zaman zaman Şiir Sevenler Derneğimizin zaman zaman etkinliklerini yapıyoruz. Yakın şehrimizdeki ustalarımızla bir araya gelmek güzel, hepinize hoşgeldiniz diyorum" dedi.

Eskişehir'den Muharrem KUBAT: "Toplantı sonlarında düşüncelerimi ifade ediyorum. Gençken şiir okumak için can atıyordum, bana iki şiir okutsunlar diyordum. Demekki bu çağ meselesi, şimdi gençler okusun, biz dinleyelim diyorum. 90 yaşındayım, çok sıcak bir karşılama yaşadık, teşekkür ederim. Bundan 20 yıl önce Kütahya ile çok sıcak ilişkilerimiz vardı. Kırgınlığımız yok ama ilişkilerimiz koptu. Bu denli toplantılar kültür iletişimidir, birbirini tanıma, motive etme, birbirini görerek ileriye doğru Türk edebiyatına güzel eserlek vermektir, etkileşim olur" dedi.

DPÜ Edebiyat Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Kadir GÜLER: "Bu yöre ile ilgili bir hikaye anlatayım. Esas geçtiği mekanlardan birisi bize komşu olan Kemer Hamamı. Cemalettin Sultan adında büyük bir zat yatar. Timur, Kütahya'ya geldiği zaman karşılanır fakat halk bizim Timur'a ilgi göstermez. Timur bu civarı dolaşmaya gelince, Cemalettin Sultan'a uğrar. Herkes ayağa kalkarken, Cemalettin Sultan ayağa kalkmıyor. Biraz sinirleniyor, neden kalkmadığı soruluyor. Ben aksağın önünde ayağa kalkmam diyor. Timurleng deriz, aksak Timur'dur ve bunu üzerine Timur kızıyor ve kılıcını çekiyor bir vuruşta Cemalettin Sultan'ın kellesini uçuruyor. Rivayet tabi bu, Sultan kellesini yerden alıyor, gövdesine koyarak 200 metre gittikten sonra, kendi yaşadığı evin önünde şehit oluyor. Mezarını oraya kazarak, yapılıyor. 2 metrelik bir türbesi var, ziyaret halinde.

Timur temizlenmek için yan taraftaki Kemer Hamamı'na geliyor. Divan Edebiyatının kurucu Şair Ahmedi ile birlikte hamama giriyorlar, yıkandıktan sonra Ahmedi ile sohbet ediyor. Moralini düzeltmek için diyor ki sence ben kaç akçe ederim, Ahmedi ise 5 akçe edersin diyor. Timur, benim zaten peştemalim 5 akçe eder, sen ne diyorsun bire şair diyor. Ahmedi ise ben de zaten ona paha biçmiştir diyor. Timur buna kızar ama yıkanmaya devam eder, hamamlarda halvet dediğimiz hücreler vardır, küçük küçük 2-3 kurnalık. Oraya giriyor Timur. Temizlendikten sonra kapıya yöneliyor, kapıya duvar iniyor, geriye gidiyor, kapı açılıyor, tekrar kapıya geliyor tekrar duvar iniyor. 7 kere bu iş devam edince, dua etmeye başlıyor, yaptığı işin yanlışlığı içine doğuyor. Dua ettikten sonra kapı açılıyor ve hızla dışarı çıkıyor. Bu olayı etrafına anlatınca Ahmedi diyor ki Sultanım sanırım büyük bir cürüm işlediniz. Timur ise nasıl telafi edeceğini sorması üzerine Altın Kemerini şair ve etrafındakilere vererek buraya çok güzel hamam ve türbe yaptırın o zata diyor. O zata ben yanlış yaptım diyor ve hızla çıkıp gidiyor.

O olaydan sonra Kütahya'da çok kalmıyor. 1 - 1,5 ay içinde gidiyor, çünkü Kütahya halkı,  Osmanlı'yı yendiği için Timur'a yüz vermiyor. 1387 yılında Yıldırım Beyazıt, Devlet Hatun'u alarak Kütahya'nın damadı olmuş. 1389 yılında da şehzade padişah olarak bulunur.

Kütahya bu coğrafyanın en önemli Kültür merkezlerinden birisidir, her tarafımız tarih kokmaktadır" dedi.

Eskişehir'den Muharrem KUBAT, günü ve akşamı değerlendirirken, nasihatlerde bulundu. KUBAT: "Ahmet ARABACI Arkadaşım Sakarya şiirini okudu, bizi Necip Fazıl'ın da Nazım Hikmet'in de sağcı, solcu olduğu ilgilendirmez. Şiiri şiirse, biz onlara sağcı solcu diye bakmayız, bakmamalıyız. Kafanızı ipotek ettirmeyin.

20 yıl önce Irak'a şiir festivaline gittim. 48 ülkeden insanlar geldi, Muhammer ÖZER gibi değişik tarzlarda şiirler okudular. Kimisi Çoban kıyafetiyle şiir yorumladı. Şiiri renklendirdiler.

Musa EROĞLU diyorki "Aşksız şiir suyu alınmış üzüm posası gibidir" diyor. Şiir aşkla başlar, branşlaşır, vatan, millet, din, inanç olarak ama şiir aşktır. Birisi aşk şiiri okuduğu zaman değişik yorumlamamak lazım.

Çok güzel üslupta olanlar var. Rebabı yeni gördüm, diğer sazlar da tam usülüne uygun. Sanat bu işte. Rahmetli Sakıp SABANCI, "Eğer ekonomi sanatla taçlandırılmazsa, hiçbir anlamı yoktur" o gazeteyi saklamadığıma üzülürüm. Yeteneklerinizi güzel kullanalım. İdeolojilerden uzak kalalım, elbette bir düşüncemiz olacak; fakat kölesi olmayalım. Tanrının verdiği bu yetenek bize bir hazinedir. Yarı mecnun, vasat zekalı bir insan ne yazabilir ne o sazı çalabilir. Hiç kimsenin kölesi olmayalım" ifadelerini kullandı.

Eskişehir Şairler Derneği de Kütahya Şiir Sevenler Derneği'ni misafir etmek istediklerini, ziyaretlerinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Günün anısına toplu fotoğraf çekinilmesi ile program sona erdi. - DORUK Fatma Çakır

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dorukmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.