GRTC Başkanı Mustafa ÖNSAY, A.Adayı

Belediye Başkan A.Adaylık müracaatı ile ilgili olarak AK Parti binasında bir basın toplantısı düzenleyen Mustafa ÖNSAY: " Halka ve hakka her daim hesap verebilecek bir ömür içinde Şahsi olarak en büyük arzum bu şehre hayırla anılmamı sağlayacak eserler bırakabilmektir. Hayalini kurduğumuz Yeni Kütahya için tüm hemşehrilerimin desteklerini ve dualarını istirham ediyorum" dedi.

ÖNSAY sözlerine şöyle devam etti: "Değerli dostlarım öncelikle katılımınız için hepinize teşekkür ederim. Bu süreçte Kütahya'mıza hizmet etmek için adaylık başvurusu yapan tüm arkadaşlara başarılar diliyorum. Kısaca kendimden bahsetmek gerekirse; 1973 yılında Kütahya’da doğdum. İlkokulu Abdurrahmanpaşa İlköğretim okulunda tamamladım. 1992 yılında Kütahya İmam Hatip Lisesi’nden mezun oldum. 1997 yılında Uludağ Üniversitesi İlahiyat fakültesini bitirdim. Dönemin şartları gereği ticaret hayatına başladım. Şehrimizde Lütuf Ticaret olarak bilinen işyerimizde ticari faaliyetlerimiz halen devam etmektedir. Bu arada Yüksek lisansımı Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler enstitüsünde 2000 yılında tamamladım. 2015 yılında Marmara Üniversitesi’nde başladığımı Din Sosyolojisi doktora eğitiminde doktora yeterliliğini 2017 yılında kazandım. Tez çalışmamız ise tamamlanma aşamasındadır. Aile geleneği olarak Merhum dedem Hacı Mustafa Önsay ve babam Süleyman Önsay’ın halka hizmet hakka hizmettir düsturuyla hayatlarının birinci amacı haline getirdikleri Sivil toplum faaliyetlerinden uzak kalamadık.   2009 yılında Kihmed Kütahya İmam Hatip liseleri Mezunları ve mensupları derneğini kurduk. Kurucu başkanı olduğum Kihmed’le gerçekleştirdiğimiz yüzlerce faaliyet ve yürüttüğümüz onlarca proje ile 9 yıldır şehrimize ve insanımıza katkı yapmaya çalıştık. 2015 yılında başka bir kuruluş olarak GRTC’yi Küresel Araştırma Düşünce Merkezi’ni kurduk. Faaliyetlerimizi ulusal ve küresel alana taşıdığımız bu kuruluşla 3 yıl içinde 10’a yakın kitap ve rapor yayınladık. Uluslararası İlişkiler, Eğitim, Kamu Yönetimi disiplerinin yanı sıra  Aile yapısı, tarım, Göç, Narko terör, 15 Temmuz darbe girişimi gibi pek çok sosyolojik konu hakkında araştırmalar, seminerler, çalıştaylar ve sempozyumlar düzenledik. Şehrimiz için önemli bir marka getirdiğimiz Kihmed ve ülkemizde raporlarıyla adından sıkça söz edilen GRTC’nin bu noktalara ulaşmasında katkı veren tüm yol arkadaşlarıma ve akademisyen hocalarıma huzurunuzda bir kere daha teşekkür etmek isterim. Aldığımız eğitim ve çalışma yaptığımız tüm alanlarda edindiğimiz birikimle Kütahya’mıza hizmet etmenin bir başka yolu olan Belediye Başkanlığı için aday adaylığı başvurumuzu yaptık. Bugüne kadar Hayatımın her alanında öğrencilikte, ticarette, sivil toplum alanında talibi olduğum her alanda olduğu gibi Belediye Başkanlığı noktasında da elimden gelenin daha fazlasını verme hususunda ortaya koyacağım gayretten, azimden ve sebattan Kütahyalı hemşehrilerimin şüphesi olmasın. Siyaset alanlarında içinde Belediye başkanlığını halkımızın birebir dertleriyle ilgilenme noktasında, doğduğum, yaşadığım ve torunlarımın da yaşamasını arzu ettiğim bu şehri geliştirmek, daha yaşanabilir hale getirmek ve ülkenin cazibe merkezlerinden biri kılma hususunda kendimi adayabileceğim bir hizmet alanı olarak görüyorum. Tarihinde ilim ve irfan şehri olarak Anadolu’nun kalbi olacak günler yaşamış olan Kütahyamızı tekrar o günlere döndürmenin bir ufuk, bir vizyon, bir azim ve bir adanma meselesi olduğuna inanıyorum. Bu inançla bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda ve araştırmalarda gördüğümüz bazı temel sorunları burada zikretmek isterim. Şehrimizin dar gelirli insanları için en birinci problem ekonomidir. İnsanımızın  ekonomik gelişimi için uygulayacağımız ekonomi Belediyeciliği ile sanatkar insanlarımızın ürünlerinin yanı sıra tarımsal ve kobi üretimi olan ürünlerimizi dünyaya pazarlama hususunda yeni bir model teklif ediyoruz. Bu modelin ayrıntılarını önümüzdeki süreçteki toplantılarda ve paylaşımlarda açıklayacağım. Yine Kütahyamızın en önemli problemlerinden biri de sosyal donatıların eksikliğidir. İnsanımız modern hayatın getirdiği bir gereksinim olarak ailesiyle, çocuklarıyla kalite vakit geçirmek için komşu şehirlere gitmek zorunda kalmaktadır. Gerek üniversite öğrencilerimizden ve gerekse Kütahyalılardan sıkça duyduğumuz  bu problemin çözümü hususunda tüm bölgeye örnek olacak sosyal donatıları Kütahyamıza kazandıracağız. Bir diğer mesele olarak iletişim ve yönetişim problemi önümüzde durmaktadır. Valiliğimiz, il müdürlüklerimiz, ilçe belediyelerimiz, ticaret sanayi odalarımız, anıtlar kurulumuz, muhtarlarımız ile organize bir yönetim tarzı ortaya koyacağız. Şahsi ve kurumsal ihtirasların değil kütahyanın menfaatlerinin ve kazanımlarının öne çıktığı bir yönetim modeli ortaya koyacağız. Her şeyi yapan, her şeye karışan bir yönetici profilinden organize eden bir başkan anlayışına geçmek zorundayız. Birilerinin sırtına binip yük olmak yerine Kütahya’yı sırtımıza alıp güzel bir geleceğe taşımak istiyoruz. Tüm hemşehrilerimin övünç duyacağı bir Kütahya istiyorum. Bu övünç şehre dair kaybolan aidiyetin tekrar kazanılmasının tek yolu olacaktır. Bütün bunları yapmak için gerekli insan hazinesine sahibiz. Sadece bazı büyükşehirlerde olan düşünce kuruluşunu Kütahya’da hayata geçirme tecrübesine sahip biri olarak, Şehrimizde şu veya bu sebeple gizli kalmış, saklı kalmış değerlerin ne kadar güçlü olduğunu biliyorum. Bu gücü organize ettiğimde daha da büyüteceğime inanıyorum. Bu da Kütahya için müthiş bir sinerji oluşturacaktır. Bir diğer önemli husus da denetime açık olmaktır. Belediyemizde açık kapı uygulamasına geçeceğiz. Kapımız hiçbir zaman kapalı ve kilitli olmayacaktır. Tüm ekonomik işlerimiz için bağımsız denetçilerle çalışacağız. Bu denetçilerin raporlarını halkımız için ulaşılabilir bir bilgi haline getireceğiz. Şeffaf ve hesap sorulabilir bir yönetim tarzını uygulayacağız.   İki haftada bir her mahallede halk buluşmaları düzenleyeceğiz. Sorunları ve çözüm yollarını yerinde ve asıl  muhataplarıyla konuşacağız. Sessiz yığınların sesi olmak, kimsesizlerin kimsesi olmak esas derdimizdir. Ak partimizin kurucusu Başkanımız, Cumhurbaşkanımızın sadece Türkiye’nin değil, sadece İslam coğrafyasının değil, tüm dünyadaki mazlum insanların sesi ve duası olması hepimiz için örnek olması gerekir. Onun adına ve ona olan sevginin bizi taşıdığı makamları onun örnekliğiyle doldurmalıyız. Kim olursa olsun, hangi ırkın, rengin, inancın insanı olursa olsun bizim insanımızdır. Hemşehrimizdir. Bu felsefeden kesinlikle ayrılmadan yol yürüyeceğiz. Herkesin, her kesimin başkanı olabilmek herkese ve herkese hizmet edebilmek en büyük gayemiz olacaktır. Halka ve hakka her daim hesap verebilecek bir ömür içinde Şahsi olarak en büyük arzum bu şehre hayırla anılmamı sağlayacak eserler bırakabilmektir. Hayalini kurduğumuz Yeni Kütahya için tüm hemşehrilerimin desteklerini ve dualarını istirham ediyorum. Mevlam şehrimiz ve bizler için hayırlısını nasip etsin. Geldiğiniz için hepinize tekrar teşekkür ediyorum. Allah’a Emanet olun!" dedi. - DORUK